Tolerans...

Napoli maçını izleyen herkesin ortak görüşü şu:
Dany şimdiden tribüne çıkan ilk yabancı oldu! Çok bariz hatalar yaptı. Arkasına hep adam kaçırdı. Topları ıska geçti.
Penaltıya sebebiyet verdi. İki önemli hazırlık maçının ikisinde de kırmızı kart gördü.
Alt alta toplayınca, TFF'nin aldığı 6+0+4 kuralı gerçeği de dikkati alındığında akla yatkın bir teori. Ama Dany'nin zihinlerde bu kadar kolay harcanmasını doğru bulmuyorum.
Futbolda kaleci dışında kimse için tek başına fatura kesilemez.
Hoş, kaleciye de kesilemez ya...
Ama bir futbolcunun başarısı ya da başarısızlığı sağındaki, solundaki, önündeki, arkasındaki arkadaşının performansıyla doğru orantılıdır.

Muslera yanlış anlamış
Dany bu maçta, takımın yenilerinden Chedjou ile yan yana oynadı.
Chedjou o kadar vasat bir futbol sergiledi ki, Dany her topa müdahale etmek zorunda kaldı.
Kim ne derse desin, bu Dany, bu Chedjou'ya formasını kaptırmaz.
Tabii böyle şakır şakır kırmızı kart yemeye devam etmezse...
Bu arada bir söz de Muslera'ya...
Ne diye hakemin üzerine yürürsün, itersin? Hazırlık maçı...
90. dakika... 2-1 mağlupsun.
Maç zaten bitmiş, okeye dönüyor, böyle bir harekete ne gerek var? Kırmızı kartların çokluğu ve hakeme itirazların amatörlüğü, disiplin sorununa işaret olabilir.
Fatih Terim'in hazırlık dönemlerinde, biraz da takımı rahatlatmak için gösterdiği toleransı sanırım farklı anlaşılmaya başlamış.
En azından kaleci Muslera yanlış anlamış. Ama futbol da bir sınavdır ve üç yanlış bir doğruyu götürdüğünde hesabını vermek zor olur...