Büyüklüğü doğasında
Liverpool sadece İngiltere'nin değil, dünyanın en önemli kulüplerinden biri. 1990'dan beri, tam 21 senedir şampiyon olamadı... Borussia Dortmund, Almanya'da Bayern Münih hegamonyasını kırabilecek tek takım... 2001'den beri şampiyon olamıyor. Bırakın şampiyon olmayı, bu 10 yılın çoğunu küme düşme hattında geçirdi. Bu sene ise Alman futboluna geri dönüş yılı!... Atletico Madrid, Real'in düşman kardeşi. 1996'dan bu yana şampiyon olamıyor. Üstelik geride kalan 15 yılın hepsini La Liga'da bile geçiremedi. İkinci Lig'de 40 bin seyirciye oynadığı bir dönem bile yaşadı. Şimdi yeniden çıkışta ama kısa ve orta vadede şampiyon olabilecek gibi de gözükmüyor... Üç büyük lig, üç büyük kulüp... Çok uzun yıllar şampiyon olamadılar. Hatta ligde tutunamadılar, küme düştüler. Ama hâlâ büyükler.
Bu bir süreçtir...
Rahmetli İslam Çupi ustamız yıllar önce, "Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz" demişti. Bazı kulüpler böyledir işte, şampiyon olamasalar da kupaları kazanamasalar da büyüktürler... Adı konamaz. Bunları neden mi yazıyorum? Galatasaray'da işler sportif açıdan kötü gidiyor ya öyle bir hava ortaya çıktı ki sanki Galatasaray bir sıra takımı oldu. Sanki bu kadro, cüzzamlılardan oluşan bir lanetliler ordusuna dönüştü. Sanki Demokles'in kılıcı, başkanlık koltuğunun üstünde değil de başkanın böğründe sallanır hale geldi. Bunlara hiç gerek yok. Büyüklük gidiyor kompleksine hiç gerek yok. Nadasta geçen seneler olur kulüplerin hayatında. Bu da futbol takımının öyle bir senesi. Her şey düzelir. Sürecin kısalığı-uzunluğu ise önce başın olmasıyla alakalıdır. Galatasaray'ın önce yönetim bilmecesini gidermesi lazım. Şu anda yaşananlar da yönetimin doğum sancıları. Bu bir süreç. Belli bir sürenin sonunda yeni yönetim doğacaktır. Çünkü büyüklük Galatasaray'ın doğasında var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.