Sahil futbolu
Kulüpler Birliği Başkanı Aziz Yıldırım, Lig TV'de katıldığı Futbol Gündemi programında, "Anadolu ihtilalinden henüz bahsedilemez. Sezon sonunda da zirvede Anadolu ekipleri olursa o zaman böyle bir devrim olduğunu kabul ederiz" demişti. Başkanın ağzından çıkan okkalı iddia, havada uzun kavisler çizip inandıracağı kulaklar ararken, lafın ağırlığı henüz sürerken araya Gaziantepspor giriverdi. Ardından Manisaspor, Galatasaray'ı Ali Sami Yen'de tarumar etti. Laf lakırtıya, tez kulaklara küpeye dönüştü. Gaziantep'in Belediyespor'una bile yenilen Beşiktaş'ın ligde Ankara'dan puanla dönmesi biraz hakemin hatalarına biraz da G.Birliği'nin yetersizliğindendi. Evirip çevirmeye gerek yok. Türkiye'de siyasetin sahillerden Anadolu'ya taşınması gibi futbolda da iktidar 3 Büyükler'in şehrinden Anadolu içlerine geçiyor. Hatta geçti bile. 4-5 senedir meydan okuma vardı ama zihinlerdeki eşiği aşamıyorlardı. Bursa'nın şampiyonluğuyla bu da aşıldı.
Yeniden yapılanma zamanı
Oynadığı maçların yarısını kaybeden, gol averajı ekside olan ve önünde 9 ekip olan Galatasaray'ın şampiyonluğundan bahseden yok artık. Aslında Galatasaray'ın sıkıntı yaşayacağı belliydi. Daha en başından, sezonu açma tarihi olarak seçtiği 5 Temmuz'dan belliydi. Sezona geç girdiler ama Süper Lig'e bir türlü giremediler! Kritik oyuncularının bitip tükenmeyen sakatlıkları, takım için çekişmelerin aile olması gereken iç yapıyı "kanlılar ittifakı" haline getirmesi, sonrasında gelen boşvermişlik felaketin habercisiydi... Tribünlerin, paralel koşu yapan, akına destek için boş koşu yapan bir futbolcuyu seyrettiği en son maçın üzerinden yıllar geçti herhalde. Tabii bir de yönetim sorunu, daha doğrusu yönetememe sorunu var. Amip gibiler. Sürekli bölünme, sürekli tasviye var. Yeni istifalar da kapıda. Özetle; Galatasaray, Fenerbahçe, ve Beşiktaş iktidarı yeniden şehri İstanbul'a getirmek istiyorlarsa, yeniden yapılanmalarının zamanı geldi de geçiyor bile...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.