Mart sonu ve G.Saray
Mart ayı genelde "dert ayı" olarak nitelendirilir ülkemizde. Hem ayın uzun olmasından hem vergi ayı olmasından hem de tam "bahar geldi" derken karlı ve soğuk günler yaşanmasından bu nitelendirme "cuk" diye yerine oturmuştur. Galatasaray'da ise mart ayı 2 senede bir seçimlerin yapıldığı aydır. Tam sezonun son düzlüğüne girilmişken bu zamansız seçim telaşı ve spekülasyonları, senelerdir düzeltilmeden olagelmektedir. Her ne kadar "Futbolcular kendi işlerine baksın, toplarını oynasınlar" dense de kaçınılmaz bir şekilde, bu işin rahatsızlığı ve endişeleri takıma ve teknik heyete yansır. Beşiktaş bu işi ocak ayına çekerek, bir nebze rahatladı. Umarım mayıs ayındaki Tüzük Tadil Kongresi'nde Galatasaray da bu yanlışlığı düzeltir. Galatasaray'da 2 adaylı bir seçim olması işe talip olunması açısından bence son derece önemlidir. Yöneticilik meşakkatli bir iştir. Çok fedakarlık gerekir. Umarım bu seçim süreci de Galatasaray'a yakışır bir vekar ve saygı içinde sona erer.
Yine keyifli geçecektir
Bu süreç devam ederken futbol takımı da son kulvarında çok önemli ve hayati 2 maçını oynayacak. Trabzonspor deplasmanı, ligin en zorlu maçlarından biri. Nispeten yaralarını sarmış, 2 önemli oyuncusunu kadroya tekrar dahil etmiş olan Galatasaray, 3 puan için sahaya çıkacak. Avrupa kupalarında yer alabilmenin hesaplarını yapan Trabzonspor, postu kolay teslim etmeyecektir. Özellikle Colman ve Umut ile Galatasaray'ın yumuşak karnı olan kalecisi arasında enteresan bir mücadele olacaktır. Buradaki en önemli oyuncu ise Lucas'tır. Diğer kalede ise Onur ile Keita ve iyileşirse Arda resmin öteki tarafıdır. Dönüp geriye baktığımızda Galatasaray-Trabzonspor maçları tarihte hep keyifli ve süratli maçlar olarak hatırlanır. Türkiye'nin en çok futboldan anlayan ve ilgili taraftarının olduğu Trabzon kentimizde yine unutulmayacak heyecan ve aksiyon içinde bir maç bekliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.