Değişim şart
Dünya durmuyor, dönüyor. Hayat bitmiyor, devam ediyor. Bu da şu demek oluyor; futbol takımı şampiyonluğa adım adım ilerlerken transferler de çat kapı olmaya başladı. Futbolun kalbi, ekonomisi, futbolun sürekliliği ve futbolun başarısı transferlerden geçer. Onun için aman dikkat. Biz de ufaktan uyarılarımızı yapalım. Yabancı futbolcularla başlayalım; Sivok 26 yaşında 2012, Ferrari 30 yaşında 2013, Fink 28 yaşında 2012, Tello 30 yaşında 2011, Tabata 28 yaşında 2012, Holosko 26 yaşında 2013, Bobo 25 yaşında 2011, Delgado 28 yaşında 2011 ve Enst 31 yaşında 2011... Bu şu demek; elinizde 9 yabancı futbolcu var. Kontratları da bir hayli sağlam. Bugün satıyorum desen, müşteri gelsin desen Bobo, Holosko, ve Ferrari hemen satılır. Sivok ve Delgado beklemede kalır. Derler ya "Her kör satıcının bir kör alıcısı vardır." Onlar da ancak bu şekilde gider. Yani üç ya da 4 yabancı oyuncuyla yola devam etmek çok akıllıca olur. Bunun üstüne de 3-4 tane yeni yabancı oyuncu alacaksın. Ama bunlarda mutlaka 1 ya da 2'si çakma değil gerçek dünya yıldızı olmalı. Çünkü taraftar böyle bir oyuncuya susadı. Forma satışını boşverin. Bunlar zaten olacak! Taraftarın beklentisi çok önemli.
Duygusal davranmayın
Transferde duygusal davranmamak lazım. Bugün çok büyük bir ekonomi ile baş başasınız. Yani Şampiyonlar Ligi gibi çok önemli bir organizasyona katılmamız yüksek bir şans. Ama oralarda duygusallığa yer yok. Bu kez başkan Yıldırım Demirören olsun, transfer komitesi olsun işi çok sıkı tutuyorlar. Prensipli, disiplinli ve sistematik bir çalışma içine girdiler. Bu yapılan çalışmalar gelecek açısından büyük önem taşımakta. Geçtiğimiz gün Beşiktaş ürünlerinin satışlarıyla ilgili bir toplantı oldu. Tüm Beşiktaşlılar'ın Kartal'ın gerçek ürünlerine sahip çıkmaları gerekir. Bakın bu konularda Fener'in ve Galatasaray'ın çok gerisinde kalındı. Taraftarlık sadece "Ben Beşiktaşlı'yım" demekle olmaz. Ha, paran yoksa buna saygı duyarım. Amenna! Bu toplantıyla ilgili ufak bir nostalji yapmak istiyorum. Kazım Kanat, Cenk Koray, İlker Ateş ve Vedat Okyar ağabeyleri orada otururken hayal ettim. Geçmişte onlarla beraberdik, şimdi ise hatıralarımızla birlikteyiz. Bu ölümlü dünyada ne olur birbirimizi sevelim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.