Sergen Yalçın farkıyla!
Şampiyonluk yarışı tam gaz sürerken, şu işi bitir, beş maç üst üste kazanan kupayı alır, iki mağlubiyet yaşayan yarıştan kopar v.s altı bomboş iddialar kolay yoldan piyasaya sürüldüğü gibi, işin ilginç yanı en kötü tezlerin bile bir alıcısı oluyor...
Oysa matematik ortada. Kimse bir şey bitirmiş değil, şampiyonluk düğümü de öyle iki maçla çözülecek kadar sıradan bir düğüm değil...
Şöyle bir bakalım... Liderin puan ortalaması 2.16, aynı şekilde devam ederse ligi 86-87 puanda bitirir... Bir maçı eksik olan Beşiktaş da aynı durumda...
Fenerbahçe'nin maç başı puan ortalaması 2.04... Yani yapması gereken ayağını gaza biraz daha sert dokunmak...
Trabzonspor ise şu anda 1.92 ortalamaya sahip. Aynı şekilde gaza biraz yüklenirse öndekileri yakalar, hatta geçebilir...
H H H
Gerçek şu; geride oynanmamış 15 maç ve alınması gereken tam 45 puan var... Ligin başından bu yana gerçekleşen ortamalar gösteriyor ki, hiçbir takım 15'te 45 yapamaz...
Ligin şampiyonluk barajı 86 puan gibi görünüyor...
En kestirmesinden söyleyelim ki, dört büyüklerin hepsi bu rakama ulaşabilir...
Kimi daha kolay, kimi daha zor ulaşır, çünkü bazı takımlar puan olarak avantajlıyken bazıları oyuncu kalitesi anlamında öne çıkıyor, bazı adaylar ise oyun gücü ve aile ortamı yaratmanın avantajını yaşıyor.
Görünen o ki, hangi takım sorunlarını, kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla çözer, hangi yönetim oyuncuların ödemelerini zamanında yapar, hangi takımın yıldızları olayı daha çok sahiplenir ve hangi teknik adam işi sonuna kadar sımsıkı tutarsa o cephedeki işler daha da kolaylaşacak.
H H H
Yani takım ruhu, aile gibi birlik içinde hareket etme, yardımlaşma, teknik adama saygı, yönetimlerin dirayeti gibi aslında detay görünen şeyler bu yarışta çok belirleyici olacak.
Bu kriterlere elbette kadro zenginliği, hakem hataları, rakiplerde yaşanan sakatlıklar ve cezalı oyuncu durumları da eklenebilir.
Ancak öncelikle herkes kendi takımına bakmalı ve oyun gücünü sahaya yansıtmalıdır.
Oyun gücü dediğinizde Beşiktaş ön plana çıkıyor. Gollerin futbolcular arasındaki dağılımı ve neredeyse tüm maçlarda son saniyeye kadar yürekleriyle mücadele eden oyuncuların özverilerini düşünürsek Kartal gerçekten önemli bir avantaja sahip.
Trabzonspor en stratejik oynayan takım. Az ve öz oynayıp kazanarak gidiyor. G.Saray tam tersi... Malatya, Gaziantep, F.Bahçe, Alanya, Kasımpaşa maçları hep bıçak sırtı geçildi ve iyi oyun yoktu...
Kötü oyunla galibiyet çekirge sıçramasıdır ve çekirgenin her zaman sıçraması mümkün olmayabilir.
H H H
Fenerbahçe ona keza...
Kazanırken de kaybederken de oyun olarak hep belli bir çizginin altında kaldı. Kaldı ki bir de teknik direktör Erol Bulut'un üzerinde dolaşan kara bulutlar var. Yani iç huzurları da iyi değil. En büyük handikap da budur bence. Huzur olmayan yerde başarı çok zor gelir.
Unutmadan Beşiktaş, G.Saray ve Trabzonspor'un tüm kriterlerin dışında teknik adam avantajları olduğunu da belirtelim.
Bu şartlarda şampiyonluk favoriniz kim derseniz; favorim yok adayım var, derim, o aday da Sergen Yalçın'lı Beşiktaş'tır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.