Samet hoca haksız!
Geçen hafta bu köşede aynı konuyu işledim ama Aybaba'nın açıklamaları nedeniyle bir tekrara düşmek şart oldu. Samet hoca diyor ki: "Beşiktaş'ı küme düşürmediğimiz için tepki alıyoruz herhalde!" Hoca sitem ediyor malum ama haklı değil. Beşiktaş taraftarı futbolu en iyi bilen taraftardır. Sezon başından bu yana en krıtik maçlarda yapılan hataları onlar da bizim kadar görüyorlar. İsyanları takımın bulunduğu yere değil, daha ileri gidebilecekken garip hatalarla el freninin çekilmesinedir. Tabii anlamak isteyenler için.
AYBABA'NIN TRANSFERLERİ!
Yine hocadan devam edelim. Beşiktaş'ın transferlerine bir bakarsak Escude, McGregor, Uğur Boral, Gökhan Sözen, Mehmet Akgün hocanın aldıkları. Dentinho'yu saymıyorum, onu Tamer Kıran aldı. Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, bu transferlerin hangisi, kimi mutlu etti ve Beşiktaş'a ne kazandırdılar? Hoca kendisine duyulan tepkileri anlamak istiyorsa bir de işin bu tarafını düşünmeli. Hadi aldın, oynatmakta ısrar niye? Beşiktaş bu ısrarla en az 10 puan kaybetti. İsteyen gelsin o maçları birlikte izleyip hataları tartışalım, hodri meydan.
BEŞİKTAŞ'I VURDULAR!
Bir baba düşünün; evladınıeşini yanına almış, Beşiktaş'ını izlemeye gitmiş. Tek bir isteği var, ailesiyle birlikte Beşiktaş'ının galibiyetini görmek. Görüyor! Hem de ne görmek! Hangi yöneticinin neyi olduğunu kimsenin bilmediği (!) kişiler Beşiktaş Şeref Tribünü'nden inip bu babanın ağzını, burnunu kırıyorlar. Sebep? Sebep yok! O çocuğu bir düşünün… Dünyada onu her kötülükten koruyacak olan babası, gözlerinin önünde hunharca dövülüyor. O babayı bir düşünün! Çocuğu evde soracak baba, o adamlar sana neden vurdu? Ve koca Beşiktaş'ı yönetenlerin bu tablo karşısında ilk iki gün inanılmaz paniklediler. Ortalama bir açıklamayla geçiştirmeye çalıştılar. İyi çırak ustası yokken anlaşılır derler, Başkan Fikret Orman yokken tüm çıraklar sınıfta kaldı, bu kadar net! Başkan Umre'den geldi, Allah ibadetini kabul etsin. Bakalım duyarlılığından hiçbir şekilde kuşku duymadığımız Fikret Orman bu konuda ne yapacak. O Beşiktaşlı ailenin gönlünü alabilecek mi? Vahim olan şu ki; Beşiktaş, eski başkanının UEFA'ya sahte evrak göndermesi nedeniyle Avrupa'dan men edildiğinde dahi bu kadar büyük yara almamıştı. Demirören döneminde Denizli maçında bazı kişiler kapalı tribünde taraftara saldırmıştı. Şimdi olay Şeref Tribünü'ne sıçradı. O zaman sormak lazım Beşiktaş manevi olarak iyiye mi gidiyor, kötüye mi? Uzatmayalım. Beşiktaş'ı vurdular, hem de tam kalbinin orta yerinden! Tamer Kıran'ın kendine yakışanı yapıp istifa etmesi bir erdemdir ama yaşanan hadiseyi asla unutturmayacaktır.
G.SARAY iÇiN OYNUYORSUNUZ!
Sow ve Kuyt bize çabuk uyum sağlamışlar. Kayserispor'un direnişinden rahatsız olup, "Galatasaray için oynuyorsunuz!" muhabbeti yapmışlar. Şimdi sorma sırası bizde, sevgili Sow ve sevgili Kuyt, siz bugüne kadar çeşitli takımların formalarını giydiniz ve yılların tecrübesine sahipsiniz. Peki kimin için oynadınız; giydiğiniz forma için mi, yoksa başkaları için mi? Hayır bizde bir söz vardır, 'kişi herkesi kendi gibi bilir' derler de, o bakımdan!
"HiÇ" PUAN!
Bazı maçlarda bir puanın iki takıma da fazla olduğunu düşünmeden edemiyor insan.. Bir bakıyorsunuz maç boyu pozisyon yok, veya 40'tan fazla faul yapılmış, kaleciler topu oyuna sokmamak için bin türlü mazeret kullanıyor, yere yatanın kalkması üç gün sürüyor vs.. İnsan izlerken onlar adına utanıyor. Bunlar nasıl futbolcu diye düşünmeden edemiyor. Bir gün dünya futbolunun akil insanları bir araya toplanıp işin bu tarafını tartışmalılar. Bazı maçlarda HİÇ puan vermek futboldaki çirkinlikleri ortadan kaldırabilir diye düşünüyorum. En azından topa 'çip' koymaktan daha büyük katkı yapacağı kesin gibi.
ARTİS SÜREYYA!
Beşiktaş tarihinin neredeyse yarısına tanıklık eden emektar malzemeci Süreyya'nın hayatı belgesel oluyor. Sonunda! Sanırım üç yıl önceydi. İstanbul Üniversitesi'nde bir genç akedemisyen kardeşim konuyu bana açmış ve Beşiktaş'tan yardım istemişti. Her kapıyı çaldım başaramadım. Yarın birileri "Acaba bir çıkarı mı var ki bu kadar uğraşıyor" çamuru atar diye sonunda pes ettim. Uzatmayalım, sevgili Mesut Urgancılar işin ucundan tutunca olay bitmiş. Yılların emektarı malzemeci Süreyya'nın belgeseli çekilmeye başlandı. İzin veren, emeği geçen sağolsun. Süreyya
bunu çoktan hak etmişti.
FOTOMAÇ WEB TV!
Günümüz dünyasında haberin hızına yetişmek mümkün değil. O nedenle mesai arkadaşlarımın büyük bölümü ertesi gün okuyacağınız gazeteyi en iyi şekilde hazırlarken, bir bölümü de Türkiye'nin en dinamik internet sitesinde yani fotomac.com.tr'de dünyanın dönüşüne ayak uydurup, rakiplerine fark atıyor. Buradaki bir başka güzellik ise bizim Yılmaz Şenol'un üstün gayretleriyle yürüyen Fotomaç Web TV'dir. En önemli gelişmelerde yakamıza yapışıp bizi stüdyoya atan Yılmaz, size yorumun en iyisini, en kısa zamanda vermeye çalışıyor. Meraklısına duyurulur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.