Cini şişeye sokmak

Bayern Münih ve Dourtmund'dan sonra Beşiktaş'ın şu iddiasız, renksiz, tatsız, tutsuz oyunu hiç çekilmedi.
Birileri Samet hocaya Amerika'nın uzun yıllar önce keşfedildiğini söylemesi gerek!
Kaşifliğin lüzumu yok!
Dentinho, Olcay, Fernandes orta sahada, bu üçlüden hangisi koşar? Cevap "E" şıkkı; hiçbiri!
Peki orta sahasında üç tane ayağa top bekleyen oyuncu olan bir takım mücadele edebilir mi, rakibine oyununu kabul ettirebilir mi? Hayır!
O zaman yine söylüyorum kaşifliğin lüzumu yok. Bir Fernandes'iniz varsa onu tolere etmek için iki koşan adamınız olacak. İki kere iki dört.
O da mı yok, o taktirde hem koşmayan, hem top kullanamayan yoklama kaçağı konumundaki Dentinho'yu değil, topu aldı mı dikine kaleye giden Oğuzhan'ı kullanırsınız.
İki kere iki yine dört!

Garip hatalar yaptı
Futbolun matematik bölümü böyle bir şey. Bu gerçeğe silah çekerseniz ne ortada varlık gösterirsiniz, ne önde, ne arkada?
Rakip ligde kalma savaşında.
Bir an bile pes etmesini bekleyemezsiniz.
O taktirde sizin yapmanız gereken bu gerçekten hareket etmektir.
İşte tam bu noktada Beşiktaş kenar yönetiminin ayarı bozuluyor.
Her hafta kafalarında bir plan yapıp uyguluyorlar.
Ancak bu planı yaparken, ne rakibin durumunu, ne futbolun gerçeklerini fazla önemsemiyorlar.
Sanırım sadece antrenman görüntülerini ciddiye almak gibi bir hataya düşüyorlar.
Uzun sözün kısası şu: Beşiktaş ligin ilk yarısında sihirli ayaklara sahip gibi coşkulu ve etkiliydi. Fenerbahçe galibiyetinden sonra Samet hoca garip hatalar yapmaya başladı ve adeta cini şişeye geri soktu.

Ne keyif kaldı, ne coşku.