1.5 sene önce bu teklifi yaptım!

Uzun yıllardır futbol sektörünün içindeyim. Bütün kulüplerimizin ekonomik olarak batma noktasında olduğunu defalarca sizler için yazdım. Hatta 2017 yılında Fotomaç'ta kulüplerimizin bu krizden nasıl çıkması gerektiğiyle ilgili bir yazı kaleme almıştım. Cumhurbaşkanımız Vodafone Park'ın açılış töreninde konuşması sırasında "Serpil Hamdi Tüzün nerede?" diye sorarken sadece Beşiktaş'ta değil tüm kulüplerde neler olduğunu bildiğini göstermişti. O soru aslında "Alt yapıya önem verin" uyarısıydı. Kulüp yöneticileri maalesef bu uyarılara kulaklarını tıkadılar. Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Muharrem Kasapoğlu geçtiğimiz hafta Altınordu Kulübü'nü ziyaretinde muhteşem bir konuşma yaptı. Bütün söyledikle- rinin altına imza atarım.

Dün de Sayın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın kulüplerin mali durumunu düzeltmek için çalışmalar yaptıklarını acıkça belirtti. Aydın'ı çok yakından tanırım. Hem iyi bir ekonomist, hem de yıllardır futboldaki bu kötü yapının düzelmesi için çalışmalar yapmıştır. Oluşacak kurulda Aydın'ın büyük katkıları olacaktır. Sayın büyüklerim, aynı insanlar hem TFF'yi hem de Kulüpler Birliği'ni yönetirse yaptığınız ve yapacağınız tüm iyi niyetli çalışmalar boşa gider.

İngiltere ve Fransa'da şöyle bir model var; kurtuluş operasyonu için kulüp başkanlarından değil, futbol ekonomisini çok iyi bilen; dürüst, saygın insanlardan bir kurul oluşturulmalı. Bu kurul aynı zamanda bütün profesyonel kulüpleri denetlemeli. Kulüplere çok ciddi yaptırımlar uygulanmalı. Yabancı futbolcu statüsü yeniden elden geçirilmeli, kulüpler altyapılarına çok daha fazla önem vermeli. Kulüplerimize sadece para imkanı sağlamakla inanın hiçbir şey düzelmez. Kulüplerimizi bu bu duruma getirenler paraları yine çar çur eder ve daha kötüsü birçoğu yine bu paraların önemli bölümünü kendi şahsi çıkarları için kullanırlar. Tabii ki bunları söylemek benim için de çok zor. Peki ama ben söylemeyeceğim, sen söylemeyeceksin, kim söyleyecek?

Giray Bulak ile futbol üzerine
Çok sevdiğim ve teknik direktör olarak çok takdir ettiğim akademisyen, futbol ekonomisini de çok iyi bilen Giray Bulak'la dün uzun uzun sohbet ettik. Tüm kulüpler olduğu gibi Giray'ın teknik direktörlüğünü yaptığı Balıkesirspor'da da ekonomik durumlar iç açıcı değil. Yıllarca kulüp o kadar kötü yönetilmiş ki; borçlar ödenebilecek durumdan çıkmış. Geçmiş yönetimler har vurup harman savurmuşlar.

Bu örnek örnek bütün kulüplerde bir gerçek. Yukarıdaki sistem kapalı. Giray Hoca, iki yıldır transfer kapalı olmasına elindeki dar kadroyla 1. Lig'de büyük bir mücadele veriyor. Başkan ve yöneticiler için "Çok iyi niyetli insanlar ama kulübün ekonomik durumu iyi değil" diyor. Geçen hafta yazmıştım; Balıkesirspor'un birçok futbolcusu alacaklarını almak için TFF'ye başvuruyor. Bulak, "İkinci yarı nasıl takım çıkaracağım" diye kara kara düşünüyor. Yıllar önce ben de Bandırmaspor'da oynadım. O bölgenin insanını tanır ve severim. Dileğim o ki, alınacak tedbirlerle bu köklü kulüpler yaşar.

Giray'a Ziraat Türkiye Kupası'nda Trabzonspor'la oynayacakları maç için Balıkesir'e gelmek için söz verdim. Tabii Giray Hoca için doğduğu yer olan Trabzonspor'la çok duygusal bir maça çıkacak. Bir tarafta ekmek parası, bir tarafta çok sevdiği Trabzonspor'da... Büyük Yunus şöyle der ki; "Birisi var etti beni, Birisi yar etti beni, İkisinin birdir teni, Biri anam, biri yarim...

Herkese çok mutlu yıllar... Yeni yılda herkesin yeni yılını kutlar, 2019'un ülkemize ve dünyamıza güzellikler getirmesini dilerim.