Beşiktaş nereye koşuyor?
Son iki sezondur Beşiktaş maalesef transferlerde doğruyu bulamadı.
Görünen köy kılavuz istemiyor.
Şenol Güneş hazırlık kampında ;
"Ben bu forvetleri istemiyorum, bana bir santrfor alın" derken yönetim usta teknik direktörü duymamazlıktan geldi.
İki sezondur Burak Yılmaz, Şenol Güneş'in istemesine rağmen bir geldi, bir gitti...
Son günlerde yine Burak'ın Beşiktaş'a gelmesi için hamleler yapılıyor.
Faydalı olur mu, bence olur.
Bilhassa Trabzonspor'da 2011 yılında tekrar kendini buldu ve Güneş'in büyük çabasıyla çok üstün bir form gösterdi.
Burak; her sezon gol ortalaması yüksek bir forvet...
Futbolunda olgunluk devresini yaşıyor. Gol yollarında büyük sıkıntı çeken Beşiktaş'ta devre arası kampını da iyi geçirirse çok sevdiği Şenol hocasıyla beraber ikinci yarı Beşiktaş'a büyük katkı sağlar.
Beşiktaş'ın Trabzonspor ve Kasımpaşaspor maçlarından 6 puan çıkarması gerekiyor. Özellikle Trabzonspor maçı final niteliğinde olacak.
Kulüp ekonomik yönden ciddi sıkıntılar içinde. Gönül ister ki; en az 2-3 flaş transfer yapılsın ve devre arasında gerek parasal yönden sıkıntı yaşanacak futbolcularla yollar ayrılsın.
Artık Beşiktaş'ın tek hedefi var; ya şampiyonluk ya da en kötüsü 2.'lik.
Ama bu neticeler olmazsa sezon sonu muhtemelen Şenol Güneş de ayrılır. Transfer sihirbazı Umut, yakın arkadaşı Şafak ve aynı menajerlerle Beşiktaş çok daha büyük bir kaosun içine girer. Benden söylemesi...
ADIM ADIM UÇURUMA!
Türk futbolunda profesyonel takımlara bir darbe daha geliyor.
Bilhassa 1., 2., ve 3. lig takımların futbolcuları alacakları için Türkiye Futbol Federasyonu'na müracaat ediyorlardı.
31 Aralık'tan itibaren futbolcular alacakları TFF'ye değil normal mahkemelere başvurabilecekler.
TFF artık aradan çekiliyor...
Bir çok kulüp yetkilisiyle görüştüm; futbolcular toplu halde 31 Aralık'a kadar TFF'ye müracaat ediyorlar.
Çünkü daha sonrası belli değil.
İkinci yarıdan itibaren kulüpler profesyonel futbolcuların çoğunu kaybedecek ve zorunluluktan sadece altyapıdan yetişen futbolcularla mücadele edebilecekler.
Özetle; maalesef Türk Futbolu adım adım uçuruma doğru gidiyor.
ERSUN YANAL
F.Bahçe, Cocu ve Comolli macerasından sonra bence doğru bir karar verdi ve Ersun Yanal'la anlaştı.
Yanal'ı uzun yıllardır tanıyorum.
Kendisinin bilhassa Avrupa'da genç futbolcuları takip eden bir ekibi var.
Bilimsel olarak güzel analizler yapar ve saha çalışmaları üst düzeydedir.
Yanal Fenerbahçe'nin son kazandığı şampiyonluğu getiren teknik direktör olmasına rağmen Aziz Yıldırım'la sorunlar yaşamış ve ani bir kararla ayrılmak zorunda kalmıştı.
O, Milli takım teknik direktörüyken Hasan ve Ersun Yanal'la Ankara'da iki gün beraber olmuştuk.
Türk Futbolunun alt yapsının gelişmesi ve rezerv ligin kurulmasıyla ilgili bir karar alınmıştı. Şimdilerde A2 Ligi denilen ligin rezerv lig olması ve bu maçların A Takım maçlarından önce oynanması için rapor hazırlanmıştı.
Önce Yanal Milli Takım'dan ayrıldı, sonra Doğan da rahmetli olunca bu proje de rafa kalktı.
Tabii her şey parayla olmuyor. Ali Koç büyük fedakarlıklarda bulunarak 1 milyar TL'yi Fenerbahçe'ye getirdi.
Eğer Ali Koç, F.Bahçe'nin futbol organizasyonunu Yanal ve ekibine bırakırsa sarı-lacivertli takım bu berbat durumdan kurtulur ve önümüzki yıllarda doğru projeler yapılabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.