Seriye devam
Maçın en önemli ve anlamlı tarafı;
Trabzonspor deplasmanda Osmanlıspor gibi ilk yarının başarılı ekibi karşısında iyi bir oyun sergileyememesine rağmen art arda dördüncü galibiyetini aldı. Futbolda takımların maçta neler yaptığı sorusuna iki faktörle cevap verilir.
1- Oyuncuların takım halinde veya bireysel başarıları.
2- Maçın skoruna bakılarak.
Burada Trabzonspor'un özellikle ikinci yarıda bırakın futbol adına ortaya bir şeyler koymuş olmasını sadece netice itibarı ile alınan üç puan ve atılan tek gol var. Gerisi?
Gerisi maalesef yok.
Dedik ya özellikle ikinci devrede Osmanlıspor nerede ise tek kale oynadı.
Oynadı ama... Osmanlıspor için de bir "ama" ifadesi koymak zorunda kaldık.
Zira onların da ortaya koyduğu oyun baskılı, enerjik fakat şuursuz ve neticeye tesir eden hiçbir hareketleri, reaksiyonları ve pozisyonları olmadı. Olan pozisyonlar da üstün körü ve savunmanın zaaflarından kaynaklandı.
Yazıcı topu ayağına bekliyor
İlk yarıda Olcay Şahan takımı adına golü attı. İkinci yarıda Ersun hocanın yaptığı değişiklikler gerekli ve yerinde idi.
Fakat girenler de oyunun şeklini değiştirmekten uzak kaldılar.
Sevindirici taraf, savunmanın sağlam oluşu, diğer taraftan iki bekin takıma gittikçe daha çok fayda ve uyum sağlamasıdır.
Hatta ileride katkı vermektedir. Savunmanın iyiliği ilerideki adamlara itimat getirmiş, fakat ne yazık ki bu maçta da ofansif anlamda son derece etkisiz kaldı Trabzon.
Bu arada Yusuf Yazıcı'ya bir ikaz vermek isterim. "Yusuf topu bekleyerek sahip olmak istiyor, oysa en basit kuralımız top beklenmez topa doğru hamle yapılır". Her şeye rağmen Trabzonspor'un üst üste 4 galibiyet serisinde 3'ünün deplasman olduğunu hatırlatarak 'başarının üzerine gölge getirmeyelim' deriz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.