Hücumcu Mancini

Geçen sezon bu zamanlarda G.Saray, İstanbul'da Kayseri ile oynamıştı.
Prosinecki'nin ilk maçlarından biriydi. Kayserispor'un ne amaçladığını, nasıl bir planı olduğunu, kimin nerede oynadığını anlayamadan G.Saray kolayca maçı kazanmıştı.
Açıkçası bu maçın ilk 20 dakikası gördüğümüz Kayserispor'un da bundan pek bir farkı yoktu. Ömer'i Galatasaray savunmasının arkasına sarkıtma çabalarının dışında hiçbir hücum aksiyonlarını görmedik.
Mancini ise kendisine savunmacı diyenlere inat elinde ne kadar hücumcu varsa hepsini sahaya sürmüştü. Galatasaray'ın bu dengesiz kadrosunun zaaflarını değerlendirebilecek bir Kayseri yoktu bu bölümde.
Ne zaman durum 2-0 oldu G.Saray yoğun baskısını yan paslara bıraktı. Açıkçası 43. dakikada Ömer nihayet istediği boşluğu bulana kadar G.Saray için bir sıkıntı yokmuş gibiydi.

Başına iş açabilir
Ama Chedjou önce topla auta giden Ömer'i iterek penaltıya sebep oldu. Ardından Ömer önünde bir kez daha çaresiz kalarak beraberlik golünün hazırlayıcısı oldu.
İkinci yarı başlarken Mancini, Sneijder-Emre değişikliği ile dengeyi yeniden kurdu. Kayserispor'un ilk yarıya göre direnci ve hücum aksiyonları artmış olsa da arada ciddi kalite farkı var.
Burak'ın golü G.Saray'a rahatlık getirmese de oyundan düşmüş gibi görünen Drogba'nın frikiği maça noktayı koydu.
Mancini için 6+0+4'e göre kadro kurmak kolay olmayabilir.
Bu alışkın olduğu bir durum değil.
Ancak G.Saray'ın Mancini ile ligde kazandığı maçlar da dahil sahaya sürdüğü 11'lerde hep bir dengesizlik vardı. Önümüzdeki haftalarda özellikle de iki hafta sonraki derbide bu tür dengesizlikler başına iş açabilir.