Vur abalıya
İngilizler işi gücü bıraktı, bizim kızların zaferine kafayı taktı. Önce Eurosport'un Britanyalı yorumcuları, ardından İngiliz gazeteleri binbir çeşit laf sokma peşinde. Bulmuşlar bizim iki kızı, vurdukça vuruyorlar.
Bir de bunların üstüne yarışta nal toplayan İngiliz Lisa Dobriskey'nin, "Eşit bir yarışma değildi" sözleri övülüyor, övülüyor. Bir Allah'ın kulu da demiyor ki, "Be güzel kızım, gayet yavaş koşulan bu 1500'de hâlâ neden bahsediyorsun?" Böyle bir hazımszlık örneği az görülmüştür.
Ellerinde sadece Aslı'nın 8 yıl önce aldığı doping cezası var. Bunu ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Gamze'nin, 20 yaşında daha, yükselişine sallarken 25 yaşından sonra final koşamayan bir atletken Olimpiyat şampiyonu olan Farah'ı yere göğre sığdıramıyorlar. 4 yılda bir koşup olimpiyat madalyası alan ve arada ortalıkta görünmeyen Christine Ohorougu'ya kahraman muamelesi yapmaya devam ediyorlar.
O zaman sorarlar adama, "Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu"
Hazımsız İngilizler
Gamze'ye şüpheyle bakanlar 14 yaşındaki Tom Daley, atlamada Pekin'e katılma hakkı elde ettiğinde şüphe duymamıştı (yanlış anlaşılmasın ben de kendisini takdir ediyorum.
Burada sadece örnek olarak ismini kullandım).
Tüm bunların yanında derece 4:10. Sıradan bir derece. Sanki ABD 4x100 kadın takımının yaptığı gibi 30 yıllık bir rekor yarım saniye farkla kırılmış muamelesi yapmak ne anlama geliyor? Britanya basınını yılardır takdir eder, takip ederim. Ama bu kadar hazımsız, bu kadar kıskanç ve bu kadar sığ fikirli olduklarını bilmezdim. Aslı ve Gamze, yarış sonrası doping testinin çıkacak temiz raporunu kanıt olarak göstererek Londra'daki yerel mahkemelerde dava açsınlar. Hem basın mensuplarına hem de Dobriskey'ye.
Zengin olurlar. Benden söylemesi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.