Olimpik sporcu
2003 yılında Türkiye'de düzenlenen Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası, Filenin Sultanları fırtınasını başlatmıştı. Bugün bu takımdan Neslihan, Gülden ve Esra kaldı ama lakap aynı.
İşte bu fırtına, anne-babaları o kadar etkiledi ki birçoğu kızlarını voleybol sporuna yönlendirdi.
Altyapılar doldu taştı. Oyuncu havuzunun büyümesi yeni yıldızların yetişmesine ön ayak oldu.
Şimdi sıra kadın basketbolunda.
Geçen yıl Avrupa Şampiyonası'nda alınan ikincilik, kulüplerimizin Avrupa kupalarındaki başarısı ve şimdi de Potanın Perileri'nin olimpiyat macerası. Basketbola yönlendirilecek kız çocuklarının oluşturacağı havuzun bize getireceği yıldızlar ilerleyen Olimpiyat Oyunları'nda başka başarılara taşıyacak ülkemizi.
Bu filmi izleyeceğiz
Basketbol Milli Takımımızın çeyrek finalde elenmesine rağmen gösterdiği karakter taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı.
Nevriye ve Birsel gibi uluslararası çapta yıldızlar hiç de yalnız kalmadı. Işıl, Bahar, Esmeral, Kuanitra, Tuğba, Şaziye ve diğerleri gerçek anlamda taşın altına ellerini soktular. Sorumluluk paylaşılınca takımın performansı aynı oranda arttı. Rakipler, Türkiye'ye karşı hiçbir maçta kolay kazanamayacaklarını anladı. Son topa kadar ciddiyet korundu. Farklı giden Çin maçında bile son dakikada aynı disiplinle savunma yapıyordu kızlar.
Açıkçası Modern Olimpiyatlar'ın kurucusu Baron Pierre de Coubertin'in kafasındaki ideal olimpik sporcu tarifi de bu. Sonuna kadar mücadele eden sporcu. Biz bu filmi daha çok seyredeceğiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.