09 Mart 2010 | Salı

Tamamen siyasi

* Diyarbakır'daki olay bir spor olayı değil. Bu konuyu futbol federasyonu değil, Türkiye'nin güvenlik ve istihbarat güçleri soruşturmalı
* Diyarbakır seyircisinin bu olmadığını iki hafta evvel gördük. Diyarbakırspor, Diyarbakır'da kaybederken, kazanan takım alkışlarla uğurlandı
* Federasyon çok soğukkanlı olmak zorunda. Devlet, 'Bu bir futbol olayı değil, tertiptir' derse o zaman Diyarbakır'a ceza vermek büyük haksızlık olur

_Diyarbakır'daki olaylarla başlayalım. Diyarbakır-Bursa maçında sahalarda hiç görmek istemediğimiz görüntüler ortaya çıktı. Siyasi olarak mı, yoksa sportif bir taşkınlık olarak mı bakmak gerekiyor yaşananlara!.. Önce bunu ayırmak gerekiyor herhalde...
Bu soruyu günlerden beri 'kim soracak' diye bekliyorum!.. Diyarbakır'daki olay bir spor olayı değil. Diyarbakır'daki olay siyasi ve Diyarbakır'daki olayı futbol federasyonu değil, Türkiye'nin güvenlik güçleri ve istihbarat güçleri soruşturmak zorunda. milli emniyetinden, polis ve askerin istihbarat şubelerine kadar... Çünkü Diyarbakır futbol seyircisinin bu olmadığını biz iki hafta evvel seyrettik. Diyarbakırspor, Diyarbakır'da kaybederken, deplasmanda galip gelen takım alkışlarla uğurlandı. "İdeal seyirci budur" diye söyledik de... Şimdi o seyircinin bir gün evvelden stadyuma taşlar yığarak seyircisi gelmeyen Bursa için hazırlanmış olması dikkat çekici. Anadolu geleneğinde hele de Kürt geleneğinde, ben içlerinde yaşadım biliyorum, konuğa el sürülmez. Sen eğer bir Kürt'e karşı, affedilmez bir suç işlemişsen, sığınacağın en emin yer onun evi, onun aşiretidir. Bire bir yaşadım ben bunu, Van'da, Çaldıran'da... Bildiğimiz bir gerçek var: PKK, Diyarbakırspor'u Süper Lig'de istemiyor. Çünkü Diyarbakır'ın Süper Lig'de olması, Diyarbakır'a bu maçlar dolayısıyla Anadolu'nun diğer kentlerinden gelinmesi, Diyarbakır'ın o kentlere gitmesi, Diyarbakırlılar ile diğer kentler arasında ilişki olması rahatsızlık yaratıyor. PKK'nın kafasına göre, nasıl Salazar, Portekiz'i, Franco, İspanya'yı futbol ile uyuttuysa, 'TC de' öyle diyorlar ya onlar, 'TC de Diyarbakır'ı futbol ile uyutacak. Biz bu oyuna gelmeyiz!'

EYLEM PLANLANMIŞ
Orada Diyarbakırlı bir sorumlunun söylediği bir laf var. Vali miydi, kulüp başkanı mı bilemiyorum: "Bu olaylar, Diyarbakır'a mal edilemez." Bu açıklama futbol sahalarında duymaya alıştığımız klasik sözlerden değil. 'Efendim, münferit bir seyirci taş atmış, Beşiktaş'a mal edemezsiniz!' Bu öyle değil. Adam izah ediyor arkadan... "Bu olaylara karışanların içinde Urfa'dan, Mardin'den, Antep'ten gelenler var." Bu demektir ki; bir eylem planlanmış. Şimdi eğer ortada maç bahanesiyle yapılmış bir PKK eylemi varsa bu eyleme kapılarak Diyarbakırspor'a ceza verdiğin zaman PKK'nın ekmeğine yağ süreriz. Onların isteği bu zaten. Diyarbakırspor ceza alsın, küme düşsün ki Diyarbakır halkı iyice nefret etsin devletten, milletten!.. Onun için Türkiye Futbol Federasyonu çok soğukkanlı, çok sabırlı ve çok dikkatli olmak zorunda. Evvela devlet soruşturacak. Devlet, 'Bu bir PKK eylemi, terör eylemi değildir, futbol taşkınlığıdır' derse, o zaman federasyon yönetmeliklerdeki yaptırımlar neyse uygular. Ama devlet 'bu futbol olayı değil, bu bir tertiptir' derse, o zaman Diyarbakırspor'a ceza vermek büyük haksızlık olur.

_İvankov'a taş atılmasıyla başladı ve her noktadan devam etti. Hakemin devam etme isteği, yardımcısına taş gelmesiyle sona erdi. Kamil Abitoğlu'nun olaylara yaklaşımı nasıldı?
Türkiye'de bu konuda billurlaşmış bir yöntem yok. Ne yazık ki yıllardan beri yok... Erman Toroğlu ile birlikte Fenerbahçe-Galatasaray maçında bir yan hakem yaralandığı zaman 'O maç orada durmalıydı' dedik. Demedik laf bırakmadılar. Şimdi maçı durdurduğu için hakemi göklere çıkarıyorlar. Yok. Duruma göre uygulama olmaz. Kural kuraldır. Hakem yaralandığı zaman maç duracak. Hakemin maçı oynatmak için, maçı bitirmek için çaba sarf etmesi doğal. Hakemin görevi bu zaten. Ama oynanamayacağını hissettiği anda durduracak maçı. Ancak yan hakemin yaralanması artık bir yorum gerektirmiyor. Yan hakemin yaralanması, daha sonra hakemlerin verecekleri kararları etkiler. Devam karı alsa bile hakemin kafasında, 'Yan hakem yaralandı. Bizim başımıza neler gelebilir' düşüncesi oluştuğu andan itibaren vereceği kararlar yanlı olabilir. Türkiye'de bunun karşılığı yok. Peki hakem yaralanmadı, futbolcu yaralandı. İvankov yaralandı. Ne olacak? Bunlar yoruma bırakılmaz. Bunlar yazacak. Kara kaplı kitapta bunlar yazacak. O zaman biz de ertesi gün oturup tartışmayacağız. 'Başlamadan mı durdursaydı, yoksa yardımcı hakem yaralanınca, 4. hakemi koyup devam mı etseydi?' diye düşünmeyeceğiz.

ADAYLIĞIMIZI ETKİLEMEZ
_Bu olayların yaşanacağı tahmin ediliyordu. Gereken önlemler alınabildi mi ya da farklı bir çözüm üretilebilir miydi? Devlet, federasyon, spor kulüpleri gereken çabayı gösterdi mi?
Maçta atılan taşlar dışında Diyarbakır'da bir olay yok. Bursaspor geldi ve döndü. Ama arada bir terör eylemi var. Bursa'nın arabasına saldırılması, Bursalı oyuncuların kask takarak, polis arabasında gitmesi... Bunlar çok acı da sonuçlanabilirdi. Ama belli ki ortada bir gösteri var. Yoksa Diyarbakır sokaklarında giden bir aracı bu kadar rahat bırakmazlar. Aslında erken konuşuyoruz bunları. Devlet soruşturmasını yapmadan bunları konuşmak çok erken... Tahminler üzerine konuşuyoruz. Olay bir PKK eylemi olarak görünüyor bana... Eğer öyle ise yorum çok farklı olacaktır.

_Stat girişinde yapılan ciddi aramalar sonucunda çakmak ve bozuk paralara kadar her şey toplanırken 'Taşlar stada nasıl girdi?' diye de akıllarda bir soru var!

Bunların hepsini, futbol federasyonu değil, tekrar söylüyorum; Türkiye Futbol Federasyonu'nun çok ötesinde bir iş bu. Çok ötesinde bir iş... Bir yandan 'Kürt açılımı' diye sen Kandil'dekileri affediyorsun, onları içeri alıyorsun, öte yandan adamlar, 'Diyarbakırspor küme düşsün. Bu iki millet yaklaşmasın spor yoluyla' diye tertip düzenliyor.

_Diğer yandan endişe yaratan başka bir konu ise Türkiye'nin 2016 Avrupa Şampiyonası adaylığı... Bu olayların sonuca bir etkisi olur mu?
Hiçbir şey olmaz. Palavra... Dünyanın her yerinde bu tür olaylar oluyor. Güney Afrika'da Dünya Kupası Finalleri oynanacak. Güney Afrika Cumhuriyeti, dünyada suç oranının en yüksek olduğu ülke!.. Adam öldürme, bıçaklama, gasp, kapkaç... Her şey var. Biz 15 gün Seul'de yaşadık. Her gece Seul Televizyonu'nda terör olaylarını seyrediyorduk ama hiçbirini birebir görmedik. Aynı şehirdeydik üstelik!.. Diyarbakır gibi ülkenin öbür ucunda değil; aynı şehirdeydik. Terör eylemleri şehrin bir yerinde ve biz orayı hiç bilmiyoruz. Her gece televizyonda, polisler, panzerler, tanklar geziyor, sular fışkırıyor, silahlar patlıyor, kıyamet kopuyor. Bütün Olimpiyat boyunca... Los Angeles oyunları nerede yapıldı? Allah'ın günü Türk diplomatlarını öldürüyordu... Los Angeles'ta Olimpiyat yapıldı! Bunlar kendi gazetelerimizin yarattığı yaygaralar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor