Eski güzellikler
Bir pozisyonun her şeyin üzerine geçtiği.
Kaleci hatasının darağaçları için yeterli sebep sayıldığı.
Bir futbolcunun sahada çok koşuyor diye, takım arkadaşına yumruk atma ve küfretme özgürlüğüne sahip olduğu...
Şampiyonluğun, ama nasıl olursa olsun şampiyonluğun cennet yerine geçtiği bir ülkede.
Neyi tartışalım?
Her yıl biraz daha azalan futbol ahlakını mı?
Gazeteciliğin temelsiz ilkelerinin, hayatın her yanına egemen olmasını mı?
Adamlığın paranın önüne geçtiği yılları çok çabuk harcadık.
Gazeteciliğin iliklerine kadar namuslu ve tarafsız olduğu zamanları.
Tribün şarkılarının küfür makamında olmadığı mevsimleri.
Yanından bile geçilmezdi de... Kendi renginden olan ırz düşmanını bile bağışlamak, taraftarlığın şanından oldu.
Şimdi itiraz hakkını elinde tutmaya, aynı fikirde olmayana yumruk atmaya, hatta çamur atmaya meyilli bir toplum olduk.
Çıkarını yorumlayan ahlaksızlığa sadakat gösterenler ülkesi.
Neyi tartışalım?
Yöneticilik zarafetinin yerle bir olmasını mı?
Hakemlere açılan elleri mi? Dün teknik adam kisvesi altında eleştiriyi reddedenlerin, bugün televizyonlarda nefrete konsomasyon yapmalarını mı? Gazeteciliğin karanlığa gömüldüğü bir ülkede, insanların aydınlık kalamayacağını mı?
Vicdan yok, insanlık yok.
Başkanlara bakıyorum, herkes hakkı olmayanın peşinde.
Herkes kendi günahlarını örtbas etmek için dilekçe yazıyor. Medyatik katipler de işine geleni yazıyor. Başarı gelsin de, isterse bataklıktan gelsin.
Çocukları ve onların çalınan hayatlarını düşünen çok az.
Bütün bunların öznesi para.
Para çok şeydir ama her şey değildir.
Parasızlık bir şeydir ama ruh her şeydir.
Ve galiba o günler geride kaldı.
Ne yazık, sadece eski güzellikleri örnek verebiliyorum sizlere.
Varolanlarla idare etmek zorunda kalıyoruz ya...
İşte en çok o dokunuyor bizlere.
* * *
HELAL OLSUN!
Aziz Yıldırım, ikinci sezonun sonunda nihayet futbol oynamaya başlayan Mehmet Topuz'u işaret ediyor. "11 milyon euro ona helal olsun!"
Olsun tabii...
Avrupa'da rakiplerini yerle bir eden Fenerbahçe takımı var karşımızda.
Yıllar sonra Türkiye Kupası'nı kazanmış.
Ligde uzak ara lider!
Helal olsun Mehmet Topuz'a giden 11 milyon euro'ya...
Güiza'ya giden 17 milyon euro'ya da... HHH Hayat size limon veriyorsa, yüzünüzü ekşitmeyin limonata yapın.
İspanya size kral veriyorsa ve siz o adama Fenerbahçe tarihinin en yüksek ücretini veriyorsanız da aldırmayın.
Krallıktan vazgeçip, onu ev erkeği yapın.
Güiza, "Evde huzur içinde dinleniyorum" desin. Sahada tutturamadığı ritmi evinde tuttursun. "Stresten uzak TV dinliyorum" desin. Bırakın sırra kadem basan futbolculuğu kurtlansın! HHH Onu bu denli keyifli bir hayatın içine atanlar rahatsız olmuyorsa, yan gelip yatmak niye rahatsız etsin!
Özellikle de, "Ödemelerde sorunum yok" diyorsa.
Hezimeti bile, Fenerbahçe'ye hizmet gibi gösteren sistemi eleştirmek haddimize mi.
Böyle bir krallığı futbol dünyasından esirgemeyenlere de helal olsun.
* * *
BİRAZ GEÇ OLDU AMA...
Toplumun önünde olan insanların, cehaletin değil zarafetin temsilcisi olmak gibi zorunlu yükümlülükleri vardır. İbrahim Üzülmez, sahte faulleri öğrendiği kadar. Bir de bunu öğrenseydi.
* * *
TEST EDİP ONAYLANDI
Fenerbahçeli basketbolcu Taurasi'de doping çıkmıştı da... Fenerbahçe bu oyuncuyu Amerika'ya göndermişti ya..
Testlerin yanlış çıkmasının bedelini Fenerbahçe ödedi.
Aynen Gençler futbolcusu Orhan Şam'ın ödediği gibi.
Sorumlu Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi.
Amerikalı bir uzman olmasa, iki sporcu ömür boyu kara lekenin sahibi olacak.
Bu demektir ki... Test yapanları test etmeden, hiçbir testin varlığına inanılmaz.
Test edip onaylandı! "Suçlanan masum olduğunu ispat etmeden adalet yerini bulmaz!" Ya da bizlere Amerikalı uzmanlar gerekiyor.
* * *
OSMAN DEVELİOĞLU
Bahçelievler Lisesi mezunuyum. Bahçelievler'in bende ayrı bir yeri vardır.
Çocukluğumun Tozkoparan'ı gibi... Bahçelievler'in spor adamı bir belediye başkanı var. Osman Develioğlu.
Göreve geldiği 2004 yılında Bahçelievler'de lisanslı sporcu sayısı 800'dü. Şimdi 24 bin.
Türkiye'deki en özel ilçe.
16 spor salonu inşa ettirdi.
4 spor kompleksi.
Bedensel engelli sporcular için her türlü spor imkanı havuzlarda bile mevcut.
Tohumu ekebilmek için suyu bilmek gerekir.
Gençliği tanımak için, spor sevgisini bilmek gerekir.
Bunu en iyi biçimde gerçekleştiren bir yerel yönetici tanıyorum. Osman Develioğlu. Sporseverlerin onu tanıması ve alkışlaması gerekir.
Gençlik ve spor aşkına. Ve hizmetlerinin ödülü olarak.
* * *
HEPİMİZ VOLKAN'IZ!
Kayserispor kalecisi Volkan Babacan'ın yediği goller gerçekten berbat. Takımının gücünü emen piston goller.
Ama bir gerçek var. Hangi kaleci kötü goller yemiyor ki.
Ayrıca bu delikanlı zaten çok yetenekli biri değil.
Ve asla kendini geliştirme sevdalısı da değil. Yerli kaleciler başlı başına sorun zaten.
Kaleyi kapınca görevlerinin bittiğini zannediyorlar. Galatasaraylı Ufuk Ceylan, daha çok çalışması gerekirken kendisini magazin dünyasının koynuna attı.
Şimdi yer jimnastiği yapıyor. Aykut, 8 yıldırGalatasaray'da ama ruhu paslanmış. Beşiktaş'ta 3 yerli kaleciyi toplayın tek kaleci etmez.
Onları çalıştıramayanlar ve güven duygusunu veremeyenler ve onlara kaleleri teslim edenler.
Bilin ki daha suçludur.
* * *
HAFTALIK
Hakemlerimizi çok başarılı bulanlar var.
Hakemlerin gözlerine gereken gözlüğü onlara verelim.
* * *
Galatasaray, pazarda satılan korsan forma satışlarının derdine düşmüş.
Taraftarına "Armanıza sahip çıkın" diyor.
Futbolculara seslensinler asıl.
Mesele sahip çıkmaksa eğer...
* * *
Guti, Saba Tümer'e "Seninle yemeğe çıkmak isterim" dedi.
İspanyol gazeteleri buna "aşk teklifi" dedi.
Bizim gazeteler gülüp geçti...
1-0 öne geçti.
* * *
En başarılı başkan anketinde Adnan Polat ilk 5'e giremedi.
Bazı anketlerin ruhu vardır.
* * *
Eskişehirli Batuhan'a arka çıkanlar.
Şimdi öne çıksın.
Yaş iken eğmedikleri ağacın tepesine değil.
* * *
Arsene Wenger ve Guardiola'ya bile taktik verenleri gördükten sonra. Bu televizyonları
kırmak bile hakkımız!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
