Dikenli yol

Letonya'nın Porzingis'in liderliğinde geride kalan maçlarda sergilediği grafik ve iki takım için de hedef maç olması üst düzey mücadele izleyeceğimizin göstergesiydi.
Milli takım bu gerçek doğrultusunda hırslı, agresif ve coşkulu başladı maça.
Coşkuyu ateşleyen ise elleri alev alev yanan Melih Mahmutoğlu'nın 7 dakikaya sığdırdığı 11 sayı oldu. İlk çeyreğin son bölümünde Sinan'ın da devreye girmesi sayesinde, yağmur gibi 3'lük atan Letonya'nın kopup gitmesini engelleyebildik.
Ancak ikinci periyotla birlikte biz basit hatalar ve top kayıpları yaparken, Letonya kenardan gelen oyuncuların katkısını arttırmasıyla öne çıkmayı başardı. Asist üzerinden ve dış atışlardan sayı üreten Letonya karşısında savunma dengesini bir türlü oturtamayınca ilk yarıyı 9 sayı farkla geride kapattık.

Canımız acıyacak ama...
2.18'lik dev Porzingis'ın ağırlığını koyduğu dakikalarda, biz bir türlü Semih' i devreye sokamadığımız gibi skor alternatifleri de üretemeyince farkı kapatamadık.
Cedi ile ekstra sayılar üretince inatla maça tutunduk. Ama genç takım olmak acemi top kayıplarını arttırıyor ve agresiflik sonucu ritmimiz bozuluyor.
Çok istedik, çok mücadele ettik ve yürekli oynadık fakat skor opsiyonu fazla olan Letonya karşısında yenilgiden kurtulamadık.
Dördüncü olmak İspanya ile eşleşmek demek... İşimiz çok zor ama bu, oynamadan yenilgiyi kabulleneceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü bu milli takım inatla ve inançla mücadele edebiliyor.
Yenildik ve dikenli yola girdik.
Canımız acımadan bu yolu geçemeyiz.