En zayıf halka
Bir zincirin sağlamlığı, en zayıf halkasının ne kadar sağlam olduğuna bağlıdır. Zincirin kalanı istediği kadar sağlam olsun, eğer bir zayıf halka varsa kuvvetli kısım da dayanamaz, zincir kopar gider. Fenerbahçe'nin en zayıf halkası iki yıldır RVP. Bir var, bir yok.
En gerekli olduğu zamanlarda ya sakat ya da formsuz. Bu zayıf halka işine sezon başından beri Volkan, Ozan ve Hasan Ali de eklendi. Zincir koptu kopacak derken Vardar ile kader maçına çıktı F.Bahçe.
İlk maçın 2-0'lık dezavantajından kurtulabilmek için istekli ve baskılı başladı F.Bahçe. Makedon ekibi ise etten duvar örmüştü adeta. Valbuena yine F.Bahçe'nin en fazla inisiyatif alan, üreten, hareketli olan ismiydi. İsla istekli, Dirar dağınık, Ozan tedirgin, Alper ise Trabzon maçındaki görüntüsünden uzaktı.
Bu ortamda oyunun kontrolü ilk düdükten itibaren bizde olsa da pozisyon ancak 22. dakikada gelebildi. RVP bu dakikada öyle bir kafa vurdu ki, uçan Hollandalının yerinde yeller estiğine bir kez daha şahit olduk. Topal ve RVP ile iki pozisyon daha bulup galiba gol geliyor derken, Bersaghyan'ın direğe takılan vuruşuyla gol değil ama yüreğimiz ağzımıza geldi.
İkinci yarıda da direksiyon Fenerbahçe'deydi...
Ozan'ın saç baş yoldurarak kaçırdığı gollerden sonra iki stoperin iş birliğinde beklenen gol geldi. Tam herşey yoluna girdi tur göründü derken sarı-lacivertli takım yine ve yeniden garip bir gol yedi. Sonrası, iç karartıcı yirmi dakika.
Hangisine söylenelim? Mayıs denmesine rağmen Ağustos sonunda tamamlanamayan transfere mi, çare bulunamayan sakatlık problemlerine mi, Aykut hocanın tercihlerine mi, yoksa Vardar gibi bir takıma elenmeye mi? Fenerbahçe taraftarı 80'den itibaren tribünleri boşalttı. Bakalım bir daha ne zaman dolduracak?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.