N'efes' olmalı

1976-2010. Tam 34 yıldır Efes Pilsen, sporun içinde ve sporun hamisi. Basketbolda alınmış en büyük kupa, en büyük başarı da onlara ait. Şimdi "Git" diyorlar, şimdi "Çık" diyorlar. Alkol ve alkollü ürünlerin,sigaranın reklamına; kullanım teşvikine, gözümüze batırılmasına sonuna kadar karşı biriyim. Gençlerimizi de bu zararlı etken maddelerden hep uzak durmaya çağırıyorum. Önemli mi, önemli. Sigara yasağını da hararetle savunuyorum. Spor yapmayı teşvik eden birinin de bu ürünleri savunması beklenebilir mi! Spor ile içkiyi, spor ile sigarayı bir arada düşünemem bile. Amma, velakin !..
Elma ile armut karışıyor, kafa karışıklığı oluyor çoğu zaman. Spor konu olduğunda; kolay çözümler buluyoruz nedense. "Kapatalım, düşürelim!" gibi kolaya kaçan çözümleri şipşak icraata geçiyoruz! Çok doğru bir yöntem mi değil. İnsaflı çözümler bulup, üstüne kafa yormamız gerekmez mi gerekir. İlgililer hariç, herkes kendi cenahında tartışıyor, konuşuyor. İlgili birimlerse oldubitti ile işi kestirip atma peşinde. Olmaz! Efes Pilsen'in ve benzer markaların çıkacak yeni yönetmelikle spor sahalarında yer alamayacak olmaları, spora destek verememeleri spora yapılacak bir darbedir, bindiği dalı kesmektir. Hem de milli takımlarda dahil olmak üzere!

Yeni yönetmelik şunu diyor: Alkollü içecek üreten ve satan firmalar bundan böyle hiçbir spor sahasına sponsor olmasın, takım çıkarmasın! Hay, hay! Herkesin aklında olup da söyleyemediklerini söyleyeyim o vakit: "Bu yönetmeliği geriye doğru işletmeyin. Efes, bunu yaptıklarıyla hak etmiyor. 'Alkol öldürür diyerek' Efes'i de öldürmeye hakkımız var mı!"

* * *

Bazıları büyük doğar; bazıları büyüklüğü kazanır; bazılarına da büyüklük kendi gelir. Shakespeare

* * *

ALKIŞLI'YORUM'
Uğur Demirok, 1988 İstanbul doğumlu. 1.90 boyunda, 81 kg. Ailenin üç çocuğundan en büyüğü. 36 defa U17 ve Ümit Milli Takım formaları giydi. Galatasaray'ın yetiştirip yetiştirip takip etmediği futbolcularından sadece biri.
Kartalspor'da bu yıl oynadığı futbolla en dikkat çeken isimdi. Onu izlerken biraz gerilere gidip, adeta "Popescu sahada" diyorsunuz.
Kendinden emin; duruşu, fiziği ile aranan bir stoper.
Zamanlaması, hava hakimiyeti, topu oyuna sokması ve örnek profesyonelliği dikkat çekici. İlla yabancı alacağım demeyen kulüpler için listenize ekleyin diyorum.

* * *
BBO (Bunları bilmeseniz de olur)
2007-2008 Turkcell Süper Ligi'nde Fenerbahçeli Semih Şentürk'ün 27 maçta görev aldığını, 17 maçta ilk 11 başlayıp, 10 maçta sonradan oyuna girdiğini; 17 golle de

* * *

ANEKDOT
GÜLE GÜLE OKAN!
Futbol oynarken süreler bitmez. Öf pöf çeker, bitsin istersiniz maçları. Ama futbol ömrünüzde bir 90 dakika kadardır. Başlar ve biter. İster Avrupa'da oynayın, ister burada, göz açıp kapanıncaya kadar futbolculuğunuz bitmiştir. Arkada alkışlar bırakıyorsanız, isminiz ayrı bir yere konuluyorsa en büyük servetiniz bu olur. Okan Buruk işte böyle bir isim. Alkışlarla ayrılıyor, alkışlarla uğurluyoruz onu.

* * *

ŞEREF TRİBÜNÜ
YÜKSEL OKÇUOĞLU
1947 Makedonya Üsküp doğumlu. Sert mizaçlı olduğuna bakmayın, yufka yürekli de bir kişiliktir o. 12 yıl futbol oynamış. Futbolu bıraktıktan sonra 6 yılı Süper Lig'de olmak üzere tam 16 yıl Türk hakemliğine hizmet vermiş bir isim. Hakemliği 4 yıl daha yapabilecekken "FIFA kokartı takamamışsam, hakemliğim buraya kadardır" deyip noktalamayı da bilmiş ve tam 3 defa MHK içerisinde görevler almıştır. Şu anda MHK'de en aktif konumda. Hayat felsefesini sorduğumda; "Hep hakemciyim, hakemleri savunurum. Beni bu müessese buraya getirdiyse, ben de başka isimleri yukarıya taşımalıyım" düsturunda.

* * *
KIRMIZI KART : A. GÜCÜ
Öfke ile kalkan zararla oturur"sözü bugünlerde en çok sarı lacivertli takıma söyleniyor. Ankaragücü'nde sezon başından beri bir gariplikler silsilesi almış başını gidiyor. 'Dur' diyorsun durmuyorlar, 'sus' diyorsun susmuyorlar. "Başkan konuşsun" diyorsun, belediye başkanı konuşuyor. Bu gariplik Ankaraspor'u yedi, yetmedi. Ankaragücü'nde de iyi şeyler olmuyor. 100. yılını yaşayan bir kulüpte şu duruma bir bakar mısınız, yönetici konuştu ceza, taşkınlık çıktı 2 maç seyircisiz ceza, (180 bin TL ceza da ekstrası), antrenör Ümit Özat'a 4 maç ceza. Vizyondaki filmi değiştirin artık!

* * *

1976-2010. Tam 34 yıldır Efes Pilsen, sporun içinde ve sporun hamisi. Basketbolda alınmış en büyük kupa, en büyük başarı da onlara ait. Şimdi "Git" diyorlar, şimdi "Çık" diyorlar. Alkol ve alkollü ürünlerin,sigaranın reklamına; kullanım teşvikine, gözümüze batırılmasına sonuna kadar karşı biriyim. Gençlerimizi de bu zararlı etken maddelerden hep uzak durmaya çağırıyorum. Önemli mi, önemli. Sigara yasağını da hararetle savunuyorum. Spor yapmayı teşvik eden birinin de bu ürünleri savunması beklenebilir mi! Spor ile içkiyi, spor ile sigarayı bir arada düşünemem bile. Amma, velakin !..
Elma ile armut karışıyor, kafa karışıklığı oluyor çoğu zaman. Spor konu olduğunda; kolay çözümler buluyoruz nedense. "Kapatalım, düşürelim!" gibi kolaya kaçan çözümleri şipşak icraata geçiyoruz! Çok doğru bir yöntem mi değil. İnsaflı çözümler bulup, üstüne kafa yormamız gerekmez mi gerekir. İlgililer hariç, herkes kendi cenahında tartışıyor, konuşuyor. İlgili birimlerse oldubitti ile işi kestirip atma peşinde. Olmaz! Efes Pilsen'in ve benzer markaların çıkacak yeni yönetmelikle spor sahalarında yer alamayacak olmaları, spora destek verememeleri spora yapılacak bir darbedir, bindiği dalı kesmektir. Hem de milli takımlarda dahil olmak üzere!

Yeni yönetmelik şunu diyor: Alkollü içecek üreten ve satan firmalar bundan böyle hiçbir spor sahasına sponsor olmasın, takım çıkarmasın! Hay, hay! Herkesin aklında olup da söyleyemediklerini söyleyeyim o vakit: "Bu yönetmeliği geriye doğru işletmeyin. Efes, bunu yaptıklarıyla hak etmiyor. 'Alkol öldürür diyerek' Efes'i de öldürmeye hakkımız var mı!"

ALKIŞLI'YORUM'
Uğur Demirok, 1988 İstanbul doğumlu. 1.90 boyunda, 81 kg. Ailenin üç çocuğundan en büyüğü. 36 defa U17 ve Ümit Milli Takım formaları giydi. Galatasaray'ın yetiştirip yetiştirip takip etmediği futbolcularından sadece biri.
Kartalspor'da bu yıl oynadığı futbolla en dikkat çeken isimdi. Onu izlerken biraz gerilere gidip, adeta "Popescu sahada" diyorsunuz.
Kendinden emin; duruşu, fiziği ile aranan bir stoper.
Zamanlaması, hava hakimiyeti, topu oyuna sokması ve örnek profesyonelliği dikkat çekici. İlla yabancı alacağım demeyen kulüpler için listenize ekleyin diyorum.

* * *
BBO (Bunları bilmeseniz de olur)
2007-2008 Turkcell Süper Ligi'nde Fenerbahçeli Semih Şentürk'ün 27 maçta görev aldığını, 17 maçta ilk 11 başlayıp, 10 maçta sonradan oyuna girdiğini; 17 golle de

* * *

ANEKDOT
GÜLE GÜLE OKAN!
Futbol oynarken süreler bitmez. Öf pöf çeker, bitsin istersiniz maçları. Ama futbol ömrünüzde bir 90 dakika kadardır. Başlar ve biter. İster Avrupa'da oynayın, ister burada, göz açıp kapanıncaya kadar futbolculuğunuz bitmiştir. Arkada alkışlar bırakıyorsanız, isminiz ayrı bir yere konuluyorsa en büyük servetiniz bu olur. Okan Buruk işte böyle bir isim. Alkışlarla ayrılıyor, alkışlarla uğurluyoruz onu.

* * *

ŞEREF TRİBÜNÜ
YÜKSEL OKÇUOĞLU
1947 Makedonya Üsküp doğumlu. Sert mizaçlı olduğuna bakmayın, yufka yürekli de bir kişiliktir o. 12 yıl futbol oynamış. Futbolu bıraktıktan sonra 6 yılı Süper Lig'de olmak üzere tam 16 yıl Türk hakemliğine hizmet vermiş bir isim. Hakemliği 4 yıl daha yapabilecekken "FIFA kokartı takamamışsam, hakemliğim buraya kadardır" deyip noktalamayı da bilmiş ve tam 3 defa MHK içerisinde görevler almıştır. Şu anda MHK'de en aktif konumda. Hayat felsefesini sorduğumda; "Hep hakemciyim, hakemleri savunurum. Beni bu müessese buraya getirdiyse, ben de başka isimleri yukarıya taşımalıyım" düsturunda.

* * *
KIRMIZI KART : A. GÜCÜ
Öfke ile kalkan zararla oturur"sözü bugünlerde en çok sarı lacivertli takıma söyleniyor. Ankaragücü'nde sezon başından beri bir gariplikler silsilesi almış başını gidiyor. 'Dur' diyorsun durmuyorlar, 'sus' diyorsun susmuyorlar. "Başkan konuşsun" diyorsun, belediye başkanı konuşuyor. Bu gariplik Ankaraspor'u yedi, yetmedi. Ankaragücü'nde de iyi şeyler olmuyor. 100. yılını yaşayan bir kulüpte şu duruma bir bakar mısınız, yönetici konuştu ceza, taşkınlık çıktı 2 maç seyircisiz ceza, (180 bin TL ceza da ekstrası), antrenör Ümit Özat'a 4 maç ceza. Vizyondaki filmi değiştirin artık!

* * *
ŞAMPİYON KİM?
Bursa ile F.Bahçe arasındaki yarış belirsizliğini koruyor. Kimse diyebiliyor mu, "Bu takım kesin şampiyon olur!" diye, diyemiyor. Ne enteresan bir fikstür ki kader her iki takımı da geçmişte büyük tartışma yaşadıkları takımlarla karşı karşıya getiriyor. 1996 yılında Trabzon'un şampiyonluğu kaçırdığı, 2004'te Bursaspor'un küme düştüğü sezonlar hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor.

* * *
MERCEK: MİNİ LİG
Bank Asya 1. Lig'de normal sezon bitti, heyecan bitmedi. Geçen yılların aksine play-off karşılaşmalarında eleminasyon sistemi bırakıldı, lig statüsüne geçildi. En çok puanı toplayan terfi edecek. Heyecanın bu seferki adresi İstanbul. Altay, Karşıyaka, Adanaspor ve Konyaspor arasından bir takım daha Turkcell Süper Lig'in biletini alıp sevinirken, diğer üç takım 1. Lig'le avunmaya devam edecek. Tabii sadece futbolcular arasında olmayacak bu yarış. Kulübede duran, Ziya Doğan, Güvenç Kurtar, Erdoğan Arıca ve Kemal Kılıç hoca arasında da taktik-teknik, rekabet en üst düzeyde olacak. Bakalım 'Mini Lig'in gülen tarafı kim olacak? Görmek için, yazmak için oradayız.

* * *
FARK'ETTİM : HAKAN ASLAN (GÜNGÖREN)
Bir orta saha oyuncusu düşünün ki 15 gol atmış olsun. Güngören hiç hesapta yokken aldı başını ve 1.Lige merhaba dedi. Takımın içinde öyle bir isim var ki hemen dikkat çekiyor. Hakan Arslan. İstanbul temsilcisi kendi bünyesinden çıkan bu yıldız adayı ile zor maçları kolay geçti. Kaynakçı bir babanın üç çocuğundan biri olarak 1988'de İstanbul'da doğdu. İlk hocası Yusuf Şahintürk ve İshak Zengin. 2007'de profesyonel oldu. Tüm maçlarda 90 dakika görev aldı. Defansif yönünün aksine sürpriz çıkışları, sürpriz golleri ile en dikkat çeken isim oldu.

* * *

SORU"YORUM"
(GÜVENÇ KURTAR)
Altay Kulübü Zafer Bilgetay'ın yerine Güvenç Kurtar ile ilginç bir sözleşme yapmış. Altay, Süper Lig'e çıkarsa 300 bin TL alacak, çıkamazsa hiç para almayacak Kurtar. Kurt hoca, primin yarısını oyunculara vadetmişse hiç şaşmam. Verir mi sizce?