Şike yapmak kolay mı?
Bu aralar Declan Hıll'in "Şike,futbol ve organize işler" kitabını okuyorum. İşlediği isimler yabancı olsa da konular hep bizim de aşina olduğumuz konular. Hakem, futbolcu, futbol, şike, şaibe, teşvik primi. Hep benzeri mevzular. İnsanın kanını donduran şike olaylarını, teşvik primlerini yalın bir dil ile sayfalarına taşımış. Tabii o Asya, Avrupa ve Dünya Kupası'nda olup biten şike olaylarını belgeleriyle anlatadursun, biz burada ekran marifetiyle her gün yeni yeni isimleri sehpalara çıkarıyoruz. Cezası için öyle mahkeme, celse, uzun uzun sorgulama süreci de söz konusu değil(!) "Asıyor-kesiyoruz(!)" İsimlerin, kulüplerin, geçmişin, kariyerin hiç mi hiç önemi yok. Maksat konu olsun, gündem teşkil etsin. Bobo, Murat Şahin veya bir başka isim. Ne için? Ekranda ve sayfada "gündem yarattım, ilk ben dedim" demek adına. Ligin son haftalarına girdiğimiz için müşteri sorunu da yok, konunun tartışması hep masada. Revaçta bir konu yani. Koca koca takımların normal sonuçlarını bile zan altında bırakıp şaibe var diye tartışabiliyoruz. Üzüntü verici. Futbolu, futbolcuyu bu kadar yere düşürenler, sahipsiz bırakanlar,kötü gösterenler utanmalı. Yapacakları gayet kolay. Kaset, yayın ne varsa TFF söylenenleri ihbar kabul edecek, ya futbolcuya, ya söyleyene gereğini yapacak. Söylenenlere kulak tıkarsanız futbolcunuz şikeci sizlerde suçlu damgası yersiniz.Gemiyi bir an önce su almaktan kurtarın.
TEBRİK
Son yıllarda gösterdiği başarı ile ülke hakemliğinin yüz akı olan FIFA kokartlı hakemimiz Cüneyt Çakır'ı Fulham- Hamburg maçında gururla seyrettim. Türk hakemliği adına onu ve yardımcılarını tebrik ediyorum. Yollarının açık olmasını diliyorum.
KIRMIZI KART: DİYARBAKIR TARAFTARI
Diyarbakırspor'da olup bitenleri anlamak mümkün değil. Tüm anormal şeyler normal sayılıyor artık. Koca şehirde, koca kulüpte aklıselim bir kişi de ortaya çıkıp, "Yapmayın, etmeyin; koca bir şehri rezil etmeyin!" demiyor. Her gün ortaya atılan bir dedikodu bu güzelim şehri nefret denizinde boğuyor, teslim alıyor. Gözden düşürmeyi de başarıyorlar doğrusu. "Beşiktaş maçı kaybedilirse diğer iki maçta sahaya çıkmayıp tüm maçlarda hükmen mağlup sayılacaklar ve ligin ayarı bozulacakmış" Bu kime ne kazandıracak. Yazık etmeyin!
E-SÖYLÜYORUM
Türkiye maalesef dışarıya gönderdiği futbolcularıyla iyi bir sınav veremiyor. Futbolcularımızın dışarıdaki imajı kötü. Bizlerden bir Messi, bir Ronaldo ayarında yıldız niye çıkmıyor? Hakan Şükür, Hakan Ünsal, Hami Mandıralı, İbrahim Kaş, Nihat Kahveci derken şimdi Tuncay Şanlı da geri dönüyor. Yurt dışında Tugay haricinde kötü bir intiba bıraktık. Sadece Kazım, Fatih Tekke, Hasan Kabze ve Gökdeniz yurt dışında devam eden isimler. Onların da keyfi yok. Yeni bir yol ve çözüm lazım.
ŞEMSİYE: İZMİRSPOR
stanbulspor, Ankaraspor, İzmirspor. Türkiye'nin üç büyük şehrinin adıyla müsemma üç kulübü. Şimdi zor durumdalar. Ankaraspor, TFF tarafından 1. Lig'e düşürüldü. İstanbulspor TFF 2. Lig'de zor durumda. İzmirspor önce 1, sonra 2 derken, şimdi 3. Lig'den de düşmek üzere. Hadi İstanbul, Ankara takımlarının hâlâ şansı, çıkış noktaları var. Ya İzmirspor? Adeta yok olmanın, kayıtlardan silinmenin eşiğinde. Son iki hafta kazansa bile işi şansa kalmış. Amatör kümeye düşebilirler. Bünyesinden Metin Oktay'ı çıkarmış bir kulübün bu durumlara düşmesi sadece İzmir'i değil hepimizi üzer.
FARK'ETTİM': ALAATTİN ÇİÇEK (TEPECİKSPOR HOCASI)
Ülkemizde bir takım iyi sonuçlar almaya başlamışsa, sahadaki takım kadar kulübeye de bakmak lazım. Hele ki bu isim yeni bir isimse. Tepecikspor'da olduğu gibi. Bu küçük kasaba takımı son haftalarda inanılmaz sonuçlar alıyor, ligde kalmak adına mucizeyi gerçekleştirmek üzere. Kim var başında diye merak ettim. Alaattin Çiçek isminde yepyeni bir isim. Metin, Ali, Feyyazlar'la oynamış. Paraşütle inenlere inat, o tırnaklarıyla geliyor.
ALKIŞLI'YORUM' : MUSTAFA YÜKSEL
Gazeteci dostumuz Mustafa Yüksel'in kaleminden sıra dışı bir gazeteciyi anlatan "Kahraman Şerif", isimli kitap çıktı. Kitap adından da anlaşıldığı gibi yılların tecrübeli gazetecilerinin hayatını anlatıyor. Kitabın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Sabri Beşer oldukça iddialı: "Okuyup da gülmeyen olursa, paranız iade." Alkışlıyoruz Mustafa Yüksel'i...
ŞEREF TRİBÜNÜ: ÜNAL KARAMAN
Onu futbolun içindeki herkes "Mert adam!" diye bilir. Bilgisi, duruşu, davranışı, adamlığı tartışılmaz. Saha içinde hiç on numara giymedi ama saha dışında da on numaralığı kimseye bırakmadı. Bir iki teknik adamlık denemesinde Türkiye konjoktürüne uymayan yapısından dolayı kaybetmiş gözüktü(!) Kaybeden o olmadı! Görüyorsunuz Şenol Güneş ile çok uyumlu, çok profesyonel bir ikili oldular. Bu yıl Ünal hocayı burada misafir etsek de seneye sahalarda bambaşka bir Trabzonspor, bambaşka bir Ünal Karaman portresi olacak. Çünkü bakışında sertlik, yüreğinde mertlik var onun.
(BUNLARI BİLMESENİZ DE OLUR)
İsviçre'nin Lozan kentinde yapılan Grand Prix yarışmalarında yüksek atlama müsabakalarında Rus atlet Ivan Ukhov'un müsabakalara sarhoş olarak çıktığının belirlenmesi üzerine oyunlardan diskalifiye edildiğini bilmeseniz de olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.