Profesyonel olabilmek F.Bahçe, Semih olayında Aurelio ve Tuncay'daki hatasını tekrarlamamak için mukaveledeki hakkını kullanmış. Ortada kavga yok. 3. sahıslara ne oluyor?
Tatile girdiğimiz, futbolsuz geçen günlerde bile gene Fenerbahçe manşetlerden inmiyor. Tam Ali Turan olayı gündemi meşgul edecekken, bir Semih patlıyor, arkadan Önder ve Kazım geliyor, hooopp Fenerbahçe birinci sıraya oturuyor. (Bu işe Kayserili Ali Turan da bozulmuştur, Bursalı Sercan da.) Semih olayını fazla uzatmaya gerek yok. Spor programlarını izlersiniz, adama transferlerden, bonservis ücretlerinden ve futbolcuyla önceden anlaşan kulüplerden falan soru sorarlar. Arkadaş şöyle bir gerinir "Yahu hâlâ nelerle uğraşıyorsunuz" der ve "Profesyonel olmayı öğrenemediniz gitti. Aşalım bunları" diye de bu işleri aşmış futbol entelektüeli havasında devam eder.
Ama aynı adam Semih olayında birden bire gerçek kişiliğini bulur ve "Bu yapılır mı? Bu çocuk Fenerbahçeli. Boş kağıda da imzayı atar. Zaten nöbetçi golcü" falan diye bu sefer de arabesk kesimden alkış alabilmek için nabız yoklar. Bu devirde "Bedavaya oynarım" palavralarını bir kalemde geçelim. Kaldı ki Semih bana "Parayla bir sorunum yok abi. Zaten şu anda ülkemiz standartlarının çok üstünde para kazanıyorum" diyor. (Dün telefonda konuştuk) Semih'in derdi başka. Çocuk oynamak isterken, yeni forvet arayışları sürüyor. Tamamıyla olmasa da ona hak veriyorum ama bu ayrı bir yazı konusu. (Yazarız da) Biz amaçtan sapmayalım. Ülkemizde futbolun tam anlamıyla profesyonel hale gelmesini savunuyor muyuz? Sözde de olsa savunuyoruz! Peki Fenerbahçe ne yapmış? Aurelio ve Tuncay'daki hatasını tekrarlamamak için mukavelede yazılı olan hakkını kullanmış. Peki Semih ne yapmış? O da kendi hakkını kullanmış. Ortada kavga yok. İki taraf da olaya böyle bakarken, üçüncü şahıslara ne oluyor. Kimse kimseye kızmıyor, karşılıklı oturulup konuşulacak. Büyük ihtimalle de anlaşılacak. Yani tamamen profesyonelce işleyen bir süreç. Semih, mukavelesinde yazılanı bilmek zorunda. (Milyonlarca euro'ya imza atıyor) Kulübün itiraz hakkının son gününde Avrupa'da değil de Kadıköy'de olsaydı bu işi masada bitebilirdi. Olay aslında bu kadar basit. Kulüp ve futbolcunun karşılıklı olarak yasal haklarını kullanamasını bu kadar abartmaya gerek yok. Profesyonellik istiyorsak ilk önce bizlerin de böyle düşünmesi gerekmiyor mu?