Yeni yıl beklentileri 2010'a yeni bir sayfa açarak başlayalım; Tecrübeli hocalarla, yabancı yıldızlara lakap takıp dalga geçmek yerine gelin futbolun keyfini çıkaralım. Ne dersiniz?
Bugün yeni yılın ikinci günü. Diyorum ki 2010'a eski kötü alışkanlıklarımızdan arınıp girsek, yeni bir sayfa açsak nasıl olur acaba? Mesela teknik adamlara daha gelir gelmez lakaplar takmaktan kurtulalım. Hayatını futbola adamış, oynamış, soyunma odalarının kokusunu taşımış, diplomalar almış insanlarla kafa yapmaktan vazgeçelim. Bir daha Lorant'a "Köylü", Löw'e "Acemi", Daum'a "Dahi, Deli", Zico'ya "Stajyer" gibi aşağılayıcı lakaplar takmayalım. Biraz da kendimize bakalım. Dünyanın en büyük sol bekine "Yaşlı, işe yamaz", İspanya gol kıralına "Çakma golcü", Ortega'ya "Bitmiş", Alex'e "Koşmuyor", Anelka'ya "Aranılan forvet değil", Van Hooijdonk'a "Emekli" falan demeyelim.
Bu dünya yıldızlarını seyretmenin keyfine varalım. Gene mesela Fenerbahçe'nin ofsayttan yediği gollerinden, verilmeyen penaltılarından sonra "Oh olsun zaten 4 yıl önce Anelka'da eliyle gol attı" gibi rakip takımların fanatiklerini bile kıskandıracak yorumlar yaparken lehine yapılan hatalar sonrasında ortalığı ayağa kaldırıp rengimizi bu kadar çok belli etmeyelim. Gene mesela en ufak bir haksızlıkta Türkiye'yi birbirine katan başkanlar ortada fink atarken bunlara ses çıkarmayıp iki yılda ilk defa konuşan bir başkanı dilimize pelesenk etmeyelim. Haa son olarak yabancı arabasıyla gurur duyan, yabancı kıyafetleriyle gazetecilere "Nasıl ceketimi beğendiniz mi?" diyen yabancı antrenörlerine övgüler yağdıran, hedefinin yabancı 'Juventus'ta oynamak olduğunu söyleyen ama sorulduğunda büyük bir popülist ve şovmenislik örneği vererek Milli Takım'a 'yerli hoca' isteyen kaptanlara da sahte övgüler yağdırmayalım. Bence bunları yaparsak iyi olur. Yapmazsak da canımız sağ olsun. "Eski tas eski hamam" yuvarlanıp gideriz. Herkese mutlu yıllar.