Kongre için geri sayım sürüyor. Demirören iktidar gücünü elinde bulundurmanın rahatlığıyla beklerken, Murat Aksu her gün verdiği mesajlarla camiayı derin uykudan uyandırmaya çalışıyor. En son Fotomaç'ta Fatih Doğan ve Habertürk'te Meriç Müldür'le yaptığı söyleşide sert ifadeler vardı. "31 Ocak bir milattır, uçurumdan önceki son virajdır diyor" Aksu. Demirören'in bir üç yıl daha kalması halinde, kulübü kayyumun yönetmesi dahil her şeyin mümkün olduğunu söylüyor. Bu görüşlerin bir çoğuna katıldığımı, bu köşeyi okuyanlar bilir. Demirören, Beşiktaş'ı bitirdi. Koca kulübü kongre simsarları, çıkar grupları, ve medya maymunlarıyla yönetmeyi maharet saydı. Beşiktaş'ı 30 milyon borçla aldı, şimdi borç ne kadar bilinmiyor. Kendisine göre 180 milyon. Bu arada beş yılda elde edilen yaklaşık 500 milyon dolar gelir nereye gitti onu bilen yok. Fulya gelirlerinin ne kadarı kırdırıldı, muamma! Yıldırım Demirören tarihin en kötü başkanı olarak tarihe geçti vesselam. Babası Erdoğan bey yıllar önce çok zor durumdaki Beşiktaş'a 40 milyon verip tüm sıkıntıları sona erdirmişti. Beşiktaş o günlerde tek kelimeyle meteliğe kurşun atıyordu. Bugün oğul Demirören, Beşiktaş'ı, o günleri bile mumla aratacak bir hale getirdi.
Beşiktaşlı gereğini yapmalı Bu tarihi bir hesaplaşma mıdır bilemem. Beşiktaş, Yıldırım Demirören'e ne yaptı da, başkan bu kulübün yarım milyar dolarını har vurup harman savurdu anlamak hiç kolay değil. Tartışılmayacak bir şey var ki, bu gidiş iyi değil. Demirören mi kalır, Aksu mu gelir; onun kararını elbette genel kurul üyeleri verecek ama Demirören'in bir üç yıl daha kalması demek, Beşiktaş'ın batma noktasına gelmesi demektir. En azından ben böyle düşünüyorum. Diyeceksiniz ki, Murat Aksu tecrübesiz, onun iyi yöneteceğini nereden biliyorsun? Böyle düşünenlere verilecek bir tek cevabım var, o da şu: Bundan kötü olamaz ki! Uzun sözün kısası bu kongre köprüden önceki son çıkıştır. O çıkışı kaçıran ondan sonra ne kadar ağlasa boş. İşte bu nedenle Beşiktaş genel kurulu üyeleri mutlaka gidip vicdanlarının sesini dinleyerek istedikleri aday lehine oylarını kullanmalıdır. Oyunu kullanmayanlar ise kaderlerine razı olsun ve hiçbir şeyden şikayet etmesinler. Beşiktaşlı olan ya şimdi gereğini yapar ya da sonucuna katlanır... NOT: Seçimi kim kazanırsa kazansın, Beşiktaş'ın kaderi bundan çok derin şekilde etkilenecektir... Kâh olumlu, kâh olumsuz.