Bu iş burada asla bitmez Başkan Yıldırım, Eskişehirspor maçı sonrasında hakemlere çıkıştı. Yıldırım bu defteri kapatmaz
Aziz başkanın Eskişehirspor maçı sonrasındaki çıkışını, Saracoğlu'nun Avrupa Şampiyonası için aday statlar arasında gösterilmemesinden sonra devam ettirmesi, en azından federasyona karşı olan kurumsal bir muhalefet tavrının gövdelendiğini gösteriyor. Artık hepimiz şunu iyi biliyoruz ki bu iş burada bitmeyecek. Aziz Yıldırım'ın analizleri, elbette kendi kulübünün çıkarları doğrultusunda olacaktır. Başkanlığın kendisine yüklediği esas görev de budur; kulübünü savunmak. Bunca yapılan hatalar, hakem kararlarından sonra, neredeyse iki yıllık bir aranın ardından Aziz başkanın tekrar sahalara dönmesinin açıklaması, bu kısacık "hakları savunmak" tebliğ değildir.
Bunca zamandır federasyona destek verirken, hakemler konusunda diğer kulüplerin konuşmasını engellemeye çalışırken, bir değişim için ilk kıvılcım olma çabasındaydılar. Türk futbolu kaostan arınarak, hatalarını kendi için sindirerek, samimiyetle tekrar kucaklaşıp, rekabetini daha sportmence yapabilirdi. Fakat bu süreci, özellikle Merkez hakem Kurulu ve hakemleri iyi değerlendiremediler. Bu yanlışlardan canları yananlara, federasyonun verdiği en önemli ilaç ise Fenerbahçe'ye kestikleri cezalar oldu. "En güçlü takıma ve başkana bile bunu yapıyoruz. Siz neden isyan ediyorsunuz" diyerek bu gösteriyi, kendi koltuk değnekleri haline getirdiler. Aziz başkan bu nedenle bardağın taştığı noktada isyanını dillendirdi. Ve emin olun bu işi burada da bitirmeyecektir. Çok kişi bu açıklamaların ardında gelen hakem yanlışlarının Fenerbahçe'nin işine yaramasını, bu çıkışlarla anlamlandıracaktır. Çok haksız değiller. Ama bir gerçeği bilmiyorlar. İki senedir Aziz Yıldırım ve arkadaşları hakem hatalarından şikayetci olmadılar. Kendilerine yapılanlara da ses çıkarmadılar. Onların öncelikli sorunu, başkalarının bu hataları kendi çıkarları için kullanmalarını önlemekti. Yoksa, futbolun içindeki yanlışları bazen kızsalar da sindirebilecek olgunluğa sahiptiler. Kısaca, "Ben kıyak istemiyorum ama başkasına da yaptırmam" sözleriyle açıklanabilecek bir yaklaşımdı bu. Böylesine anlaşılmaz yanlışlar taşıyan kararları artık kimsenin taşıyacak gücü kalmadı. Yöneticilerin hepsinin camialara karşı sorumlulukları var. Kulüpler kendi şirketleri değil ki kâr zarar hesabı yapıp, bu kararları muhasebelendirsinler. MHK'Elimdeki malzeme bu' kolaycılığını geçen sene yaptı. Bu sene aynı malzeme ile yola devam ediyorsa, bu hesabı da vermek zorunda.