Fenerbahçe başkanlarını 60 yıldan beri yakından tanıdım. Hepsi de kulüp için ellerinden geleni yapmışlar, sarı-lacivertlilerin her branşta başarılı olmasına çalışmışlar. Bu günkü DEV'in ortaya çıkmasında temel taşı olmuşlardır. "Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon" sloganlarıyla muratlarına eren taraftarlar daha sonra onları tesis zenginliğine boğan, her branşta başarıya götüren Aziz Yıldırım'ı da bağırlarına basmışlardır. Fenerbahçe bugün dünyadaki en muteber kulüp sıralamasında ilk 20'nin içine girmişse bunda Yıldırım ve arkadaşlarının payı büyüktür. Buna rağmen mütevazı Yıldırım son seçim kongresinde üyelere, "Beni seçerseniz futbolda üst üste üç yıl şampiyonluk" sözü verme gereğini duymuştur. Oysa değerli adaylar da çıksa bu yerin tapusu ondadır. Bu nedenle futbolcular bu sözü yerine getiremeyecek de olsalar kongrede başkanlık koltuğuna başka biri oturamaz. Bunun için korkmamalıdır.
Gereken yapılmalıdır Yıldırım sağlığını bile hiçe sayarak kulübü için canla başla çalıştığı ve onun haklarını kimseye yedirmeyeceği için son haftalarda Fenerbahçe'ye yapılan hatalı davranışlara isyan etmiştir. Ne yazık ki o haksızlıklarda pay sahibi olan PFDK "Akıllarını başlarına toplasınlar" cümlesindeki uyarıda, bir hakaret olduğunu belirterek Yıldırım'a 21 gün hak mahrumiyeti cezası verdi. Süper Lig'in hemen bütün kulüp başkanları kendileri için de savaşan Yıldırım'ın istifasını kabul etmemiş, onu çekemeyip kıskananların yaptıkları yaygaralara gerekli cevabı vermişlerdir. Federasyonun genç ve acemi başkanı, yapılan haksızlıkları görmezden gelip uyarılar için teşebbüse geçeceğine olaylara seyirci kalmıştır. Futbolumuzun kaostan kurtulması için Kulüpler Birliği'nin desteği ve açıklamaları dikkate alınmalı ve Aziz Yıldırım'ın geri dönmesi için istediği yaptırımlar başlatılmalıdır.