İlhan Cavcav, 1986'da futbolcularının yaptığı şikeyi anlatıyor. "O zaman niye konuşmadınız?" sorusu da havada kalıyor. Ülkemizde böyle pis olayları bilip de susanlar çok fazla. Şimdi elimize fırsat geçti. Başta federasyon olmak üzere üzerine hep beraber gidelim. Engellemeye çalışacaklar. Çünkü karşımızda mutlaka tepede bir takım, "Yahu bu da mı varmış" diyeceğimiz isimler çıkacaktır. Yılmamak gerekir. Bakın Spor Toto üç maç için savcılıkta soruşturma başlattı. Almanya'daki deprem bize de yansıyacak. Her şey temizlensin. Bu arada geçmişte yaşananlar da ortaya çıkacaksa ne ala. Geçmiş dedim de basketbolda yaptıkları G.Saray Divan Kurulu'nda sorgulandı. Bir şey çıkmadı. Mehmet Cansun'un bu olayda bile F.Bahçe'yi işaret etmesi komikti. Yakında 11 Eylül'deki 'İkiz kuleler' saldırısını da F.Bahçe yaptı diyebilir. Hazırlıklı olmak gerekir. 22 Nisan 1953'te Abide Kupası'nda başka kulübün iki futbolcusunu oynattığı için F.Bahçe maçında hükmen mağlup olmuşlardı. Gene 19 Eylül 1958'te sahte lisans ve isimle yarıştırdığı dümenci yüzünden 4 tek dümencilerde diskalifiye edilmişlerdi. Cansun umarım bunları da F.Bahçe'ye yüklemez.
Abilere göre karar Kazım, "Hakemlerle iletişim kuramıyorum. İngilizceleri yok" diyor. Haklı, zaten o yüzden Avrupa'da da yoklar. Oralarda futbolcu ve hakemler sürekli diyalog halinde, sarmaş dolaşlar. Burada ise beylere ağzını açsan sarı, omuzuna dokunsan kırmızı. Aslında bu kafayla İngilizce bilseler ne değişecek? Bizde hakemliğimiz futbol kurallarına göre akşama abilerinden fırça yememek için yapılan garip bir hobi haline gelmiş. Abileri hangi takıma sempati duyuyorsa onların sempatisi de o takıma oluyor. Çok şeyler değişmeli çok. Yılmaz Vural, "Hikmet Karaman ile Broos'u gönderdim" derken "şaka yaptım" diye eklemiş. Belki şaka yapmış ama ortada da iki teknik adamın Kasımpaşa maçlarından sonra gönderildiği gerçeği var. Yılmaz hoca; Ali Güneş, Murat, Cenk vs. gibi futbolcularla "toplama takım" adını alan Kasımpaşa'yı iyi bir ekip haline getirdi. Yarın F.Bahçe'nin işi kolay olmayacak. Üstelik maç seyircisiz. Gene de eğer futbol adına büyük yanlışlar yapılmazsa favorimiz F.Bahçe. Nedir bu Manchester'ın Rüştü'den çektiği. 96'da da devleşmişti, 2009'da da. Boliç'in vurduğu top rakibin sırtına çarpıp gol olmuştu. Tello'nunki de aynı oldu. Bu kadar benzerlikler zor yaşanır ama bizi mutlu etsin de zor yaşansın, razıyız. NOT: Tüm okurların Kurban Bayramı'nı kutlarım.