Fenerbahçe, Galatasaray'ı sahada eze eze yendi. Fakat hakkını saha dışında gasp etmeye çalışıyorlar. Ceza istediler, hükmen mağlubiyet istediler, soğukkanlılıklarını kaybettiler. İyi de oldu. Maskeler düştü. Kamuoyu önünde artık çıplaklar. Biz zaten biliyorduk da inandırıcılıklarını iyice kaybettiler. Oyun bitti. Bundan sonra 'objektifiz' masallarını ancak torunlarına anlatırlar. Şimdi sığındıkları olaylara bakalım. 1- Arda olayı: Futbolcular arasında asla büyütülmeyecek basit bir itme olayını tribünleri tahrik etme adına kaptanlarına yaptırdılar. En ufak bir fırsatı kaçırmayacaklarını daha maç başlamadan belli ettiler. Arda'nın tribünleri selamladıktan yani bayağı bir süre geçtikten sonra koşarak Baroni'ye dayılanması acaba talimatla mı hareket ettiği sorusunu gündeme getirdi. Bir kısım medya bunu tartışmadı bile. Sadece Fenerbahçeli futbolcuları darağacına göndermeye çalıştılar. 2- Efendi olarak tanıdığımız Hakan Balta'nın golden sonra tribünlere yaptığı hareket affedilir gibi değildi. Beklediği tepkiyi almayınca aynı hareketi tekrarlaması organize olduğunu gösterir. Belli ki gene verilen talimatla hangi Galatasaraylı golü atsa bu hareketleri yapacaktı. Bir kısım medya bunun üstünde durmadı bile. (Lugano aynı şeyi yapsa 3 maçtan az istemezlerdi)
Hesabı sorulmalı 3- Keita'ya atılan taş Galatasaray tribünlerinden geldi. Bu da organizeydi. Neticede hiç kimse kendi futbolcusuna şişe atılacağını tahmin etmezdi (Görüntüde iki tane arka arkaya gelen şişe var) ama yakalandılar. Bir kısım medya olaya mal bulmuş gibi atladı. Onların yapması gereken işi "antu.com" ortaya çıkardı. Ülkemizde maalesef her maç olagelen bu rutin olay karşısında gözyaşı döktüler, monşerler "Vahşet" dediler. Amaç sahada başaramadıklarını saha dışında yapmak, Fenerbahçe'nin yolunu kesmek, hatta Fenerbahçe'yi imha etmek. İstekleri hem hükmen mağlubiyet, hem puan silinmesi, hem de saha kapatılması. Goygoycularını da yanlarına aldılar. İnsanları balık hafızalı sandılar. 8.5 ton suyun atıldığı, 13 bin koltuğun kırıldığı maçı bile şu maçın yanında masum ilan ettiler. Tarihimizin saha içi ve dışı en büyük organizasyonuna tanık olduk. Ama Allah büyük, kötü yakalandılar. Bunun hesabı geleceğimiz için, çocuklarımız için sorulmalıdır. Şekip Mosturoğlu ile konuştum, "Kanıtlar elimizde, savunma dosyamıza koyduk. Görüntüleri ortada, herkes de görecek" diyor. NOT: Tribündeki ağlardan medet umanlar hiç şansınız yok. Geçen sene de o ağlar vardı. Hatırlayın gene Galatasaray maçında o ağları yırtmışlar, yandaki lacivert tribündeki bayan ve çocukların üstüne taş, şişe yağdırmışlardı. Yani geminizin sığınacağı bir liman kalmadı.