Kadıköy yakasında değişen bir şey yok. Senaryo yine aynı. F.Bahçe'nin, G.Saray karşısında zorlandığı çok maç hatırlıyorum ama dün tabiri caizse F.Bahçe, G.Saray'ı resmen ezdi geçti. Ortaya çıkan skor asla maçın hakkı değil. F.Bahçe maça golle başladı ve karşısında rakip yokmuş gibi oynadı. 2. yarıda da durum aynıydı. Bakmayın kornerden yediği gole yine aynı şekilde hep üstündü. "Güiza mı Semih mi oynar" diye iddialara girilirken, Daum sahaya Kazım'ı sürdü. Bükreş maçında o bölgede denediği Kazım'dan istediği verimi almıştı ve bunu kaçırmak istemedi. Bence de harika bir iş yaptı. Kazım, boşa yaptığı koşularda, rakip savunmayla girdiği mücadelelerde topu iyi saklaması ve kullanmasıyla bence maçın yıldızıydı. Servet ve Gökhan'ı her pozisyonda rezil etti. Bünyamin Gezer ve yardımcısı birçok pozusyonda Kazım'a haksız faul yerine yol verseydi 3-4 gol bile atabilirdi.
Yanıtlar ortaya çıktı Kazım'ın oyundan alınıp yerine Güiza'nın girmesi doğruydu. Çünkü Kazım yorulmuştu. Aynı maçın diğer kahramanı Alex gibi. Hani o "Büyük maçların adamı değil" dedikleri ve hemen her G.Saray derbisinde gollerini atan Alex de sahanın diğer yıldızıydı. Aslında F.Bahçe'de görevini yapmayan yoktu. Lugano-Bilica ikilisi hatasız oynadı. Emre, Cristian çok çalışkandı. Gökhan, Arda'ya adım attırmadı. Carlos, bundan önce meydanı boş bulan Keita'ya nefes aldırmadığı için yumruğu yedi, Keita da kırmızıyı gördü. F.Bahçeliler, 90 dakika boyunca her mücadeleden galip çıktıkları için G.Saraylıları bayağı kızdırdılar. Şu bir gerçek ki bu sezonun birçok sorusu dün akşam yanıtını bulmuştur. F.Bahçe, G.Saray'dan daha iyi takımdır. Daum da Rijkaard'dan daha iyi teknik direktördür. F.Bahçeli futbolcular, G.Saraylı meslektaşlarından çok daha daha kalitelidir.