Milli Takım'ın başarısızlığı dolayısıyla maçlardan uzak kaldık. O yüzden şöyle sakin ve huzurlu bir hafta geçirdik. Ama gene de bir iki ortalığı geren de çıkmadı değil. Mesela Ankaragücü olayı. Başkent ekibi, ilk önce ligimizi alt üst etti, şimdi de kendi içinde çalkalanıyor. Biraz bekleyelim, her şey berraklaşsın, biz de sağlıklı yorumlar yapabilelim. Maç biteli 15 gün olmuş. Eski bir bakan hiç gereği yokken ortaya çıkıyor, "Zorbalıkla maç kazanılıyor" deyip Kadıköy'ü işaret ediyor. Fenerbahçe yanıtını zaten sitesinden verdi. "19 polisin yaralanıp, birinin gözü kör edilirken, 13 bin koltuk kırılıp 8.5 ton su atılırken neredeydiniz" diye sordu. Aslında ultrAslan tadında konuşan sayın bakanın görev yaptığı yıllarda federasyona etki edip etmediği araştırılabilir, o yıllarda Galatasaray'ın kazandığı şampiyonlukların da mercek altına alınması istenebilirdi.
Eski ittifakçılar Hemen arkadan Adnan Polat'ın gene hiç gereği yokken çıkıp "Beşiktaş, Fenerbahçe'yi yenecek" demesi de düşündürücü. Galiba Yıldırım Demirören'in sıkıntılı günler geçirdiğini varsayarak Beşiktaş'ı motive etme işini G.Saray başkanı üstüne almış. Ne güzel değil mi. Eee ne de olsa eski ittifakçılar. "Ne var yani, fikrini söylemiş" diyebilirsiniz. Yanıt vermem ama ancak şunu söyleyebilirim. İnanın ki eğer Aziz Yıldırım'a "Bursa- Galatasaray maçı ne olur" diye sorulsaydı, alacakları yanıt "Bana ne kardeşim" şeklinde olurdu. İşte bu kadar basit.
***
Şu Ercan Saatçi olayında bekledim bekledim, bir öz eleştiri yapanı göremedim. Bakın birçok TV programına çıkıyorum, reklam aralarındaki muhabbetlerin tadına varılmazdı, şimdi bunlar bitti. Herkes konuşmamaya dikkat ediyor. Gazeteci arkadaşlar, bir konu için aradıklarında "Acaba kaydediliyor muyum" korkusu hakim. Kimse telefonlara çıkmıyor. "off the record" devri de artık kapandı, güvensizlik hat safhada. Fenerbahçe yönetimi, isim açıklamasına rağmen kimse bu ismin üstüne gitmedi. Güvenilirliğini yitirmiş, insanları korkutan bir meslek grubunda çalışmayı tercih edenler olabilir belki ama bu işi karşılıklı güven içinde yapmak isteyenler içerideki çürük elmaları temizlemek zorundalar.