Ben 106 yıllık asırlık bir çınarım. İlk tohumum 106 yıl önce boğazın incisi, enfes bir semt, herkesin hayranlık duyduğu Beşiktaş'ta, tarih kokan ve şu anda da korunan bir evde atılmıştır. O dönem neler çekmiş!.. Bu işleri planlayan büyüklerimiz, korkmadan, yılmadan yokluk, kıtlık, savaş demeden mücadele etmiştir. Her zamanda yaptıkları işlerden zaferle çıkmışlar. Çok sağlam temeller üstüne kuruldu bu büyük kulüp! Dimdik ayakta durmakta ihtişamlı bayrağımız her yerde dalgalanmakta. Diyeceksiniz ki "Nerelerden girdin bu nostaljik yazıya.. Fenerbahçe maçı ile ne ilgisi var" diyeceksiniz!.. Çok fazla ilgisi var. Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez. Hani hep bir ruhtan bahsediyoruz. İşte bu yazı bir ruh yazısıdır. Beşiktaşlı futbolcu ve teknik direktör rakibinden korkmaz. Bu takım, büyük takım. Bu ekipte oynayan futbolcular büyük. Her biri pırlanta. Hepsi büyük yetenek. O zaman futbolcu kardeşlerimiz yeteneklerinizi yansıtma zamanınız geldi. Bakın belki Denizli hocam kendince bir şablon oluşturacak ve sizinde bu şablona uymanızı isteyecek. Hayır! Bu şablona uymayın, haykırın, aykırı olun. Agresif olun, sakin olun, teknik, taktik, sistem bu maç geçin bunları. Bu maç tarihinizi hatırlayın çıkın sahaya 106 yıllık ruhunuzu yaşatın.
Sorun psikolojik Yazıda şunları da yazabilirdim, şu taktikle oynayın, Alex'i tutun, hücum oynayın, şut atın, bol orta yapın... Bu maçta bunlar hikaye kalır. Çıkacaksınız cesurca, korkmadan, bilinçli, hırslı, azimli yılmadan mücadele edeceksiniz. Çünkü sizin sorununuz bu PSİKOLOJİ! Bu o kadar önemli ki zaten psikolojiniz bir türlü yerine oturmadığı için, kim olduğunuzu, kimliğinizi hatırlayamadığınız için trübünlerinde psikolojisini bozdunuz! Sizler iyi oynasaydınız, skor ne olursa olsun trübünler sizi alkışlardı. Ben futbolcu olsam, tribünlerin "Pascal Nouma" diye bağırmalarını içime sindiremem! Buna oynadığım futbolla itiraz ederdim trübünler de o zaman "Pascal Nouma" diye bağırmaz!.. Ne dersiniz bu maç Fenerbahçe karşısında tarihi bir milad olsun.. Bunu da yapacak olan yine üstüne basarak söylüyorum Mustafa Denizli değil sizlersiniz.