Aloo.. 112 acil çağrı merkezi mi? -Evet, buyrun beyefendi.. -Acilen 4-5 ambulans rica edebilir miyim? Ama ayrı ayrı olacak.. -Elbette buyrun nereye gönderelim beyefendi? - Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri ve İnönü Stadı'na. Ernst kardeş motorları bozmuş, yapacak birşey yok. Onun motoru bozulursa takımın da motoru bozulur. "Disiplinli" dedik, "Kendine iyi bakar" dedik de dedik. Yani böylesine önemli bir maç öncesinde böyle hastalık olur mu? Maalesef olabilir. Bu işten ekmek yiyen insan, yediğine içtiğine dikkat etmek zorunda. Buyrun bütün sistem çöktü. Çökmeye de hazır bir sistem var. Rüştü belinden sakat. Tam form tuttu, topu tutamadı. Nihat da yok! Tam kendini buldu, ödem belasını da buldu. Toraman geldi defans toparlandı. Gelmesi ile gitmesi bir oldu. Pes, bu kadar sakatlık, hastalık bir arada olur mu?
Bu kadarı da fazla Misimoviç, Dzeko ve Martins'li Wolfsburg disiplin demek, organizasyon demek. İstediğini alabilmek demek, sabırlı olmak demek, harika bir takım olmak demek değil. Yenilmeyecek bir takım da değil. Talihsizlikler ve hatalar onların talihi oldu. Bobo, Tabata yeni enerji, yeni kuvvet bir düşünce şekli. Tello da bir düşünce şekli, kulübede!.. Denizli hocam hamlelerini yaptı. Nobre'yi, Tello'yu, İsmail'i oyuna aldı. Bobo ve Nobre'yi çift forvet yaptı, risk aldı mecburdu. Yusuf'u da kullanabilirdi. Tabii bu kadar çok sakatlık ve hastalık bir takımı etkiler. Fakat organizasyon yok! Kimin nerede ne oynadığı, ne yaptığı belli değil. Hedef yok. Şu takımda oynamayan oyuncuları forma bulduğu halde isteksizliklerine inanamıyorum. Böyle bir şans gelmiş, Şampiyonlar Ligi maddi manevi bir patlamanın olabileceği maç ancak herkes patlamış mısır gibi! Sistemi olan Beşiktaş şu Wolfsburg'u yenmeliydi! Hakemi hiç gördünüz mü ortada? Bir tane hırslanıp faul yapan bir tek oyuncu yok. Ama Wolfsburg birinci golden sonra "İkiyi, üçü nasıl buluruz?" diye didiniyor, ve arzu ettiğini de elde ediyor. Bu maçtan sonra ambulanslar kimlere, nereye gidecek diye düşünmek lazım.