Dün akşam İnönü tribünlerinin havası yoktu, yer yer boşluklar dikkati çekiyordu. Anlaşılıyor ki, Denizlispor galibiyeti ve milli maç arası Beşiktaş taraftarının toparlanmasına yetmemiş. Ne diyorsunuz? Denizlispor galibiyeti taraftarın moralini düzeltmedi. Çünkü tam da o gün tribünlerin bölündüğü gerçeği, çırılçıplak ortaya çıktı! O gün hem eski tribün "ağabeyleri" hem de yeni yeni "ağabeyliğe" sıvananlar taraftarın gözünden düştüler! Üstelik dün sabahtan başlayarak hem internette, hem de köy içinde tribünde olaylar çıkabilir söylentisi yayıldı. Şimdi söyleyin bana; bu maça gönül rahatlığıyla gidilebilir mi? Kaldı ki, Kasımpaşa zayıf rakip. Zaten moralsiz taraftarı yağmurlu bir günde tribüne gitmeye heveslendirecek özelliklere sahip değil.
_Peki Beşiktaş futbol takımı ve Denizli, lige verilen arayı iyi kullanabilmiş mi? Kasımpaşa maçı bu konuda bir fikir verebilir mi? Gülsek mi, ağlasak mı bilmiyorum ama Beşiktaş lig başından beri belki ilk defa bu kadar tutarlı bir 11'le çıktı sahaya. Bobo'nun solda değil santrforda oynaması doğruydu. Nihat'ın sık sık Bobo'nun yanına girmesi, İspanya'da alıştığı ve burada başından beri arayıp da bulamadığı şeydi. Önce Yusuf, sonra Serdar'ın sol kanatta olması doğruydu. Ekrem, Sivok, Ferrari ve İsmail geri dörtlüsü, Toraman ve Ernst ikili ön libero uygulaması da doğruydu bence. Ama bu maç gelecek maçlar için bir fikir verebilir mi? Vermesin! Çünkü doğru düzgün savunma yapmayan Kasımpaşa karşısında bile son vuruşlarda zorlandı siyah-beyazlılar. Ve ikinci yarının sonlarında savunmada dağıldılar. Üstelik Eskişehir maçı öncesi Ernst'i ve Ferrari'yi kırmızı karta kurban verdiler. Bu da yetmiyormuş gibi Sivok da sarı kart cezalısı. Bana soracak olursanız bu bir tür rezalet!
_O zaman dümdüz soralım: Beşiktaş'ın futbolunda esas problem ne? Çok açık! Kalitesi ve formu vasatın üzerinde futbolcu sayısı az! Sayalım mı? Geri dörtlü de belki Ferrari... Ön libero mevkiinde sadece Ernst. Orta sahada sadece Tabata. İlerde kaliteden vazgeçtim, formda futbolcu yok. Bu sefer biraz Nihat, eski Nihat'ı andırıyordu. Golünü de attı! Ama sayınca, beş futbolcuyu geçmiyor, hepsi o kadar işte! E, bu tablodan iyi futbol çıkar mı? Çıkmaz! Haydi yönetimin transfer hatalarını söyleyip duruyoruz da. Peki teknik direktörün hiç mi sorumluluğu yok bu tabloda? Olmaz olur mu!