_F.Bahçe, lig maçında prestij mücadelesi yapar ama kupaya asılır... Beşiktaş için kupanın o kadar fazla önemi yok! Ama siyah-beyazlılar hem ligi hem kupayı alıp F.Bahçe-G.Saray rekabetini bozmak zorunda...
_Mustafa Denizli çok ince hesaplar yapan bir teknik adam. Fakat bazı kararlarına anlam veremiyorum. Yine de bu Beşiktaş, F.Bahçe karşısında çok şanslı. Bu arada Nobre'ye senelik 2 milyon euro vermek inanılmaz tuhaf!..
* 2009 yılının en başarılı takımı Beşiktaş'la başlayalım. Turkcell Süper Lig'de inanılmaz bir çıkış yakaladılar, Fortis Türkiye Kupası'nda da finalist oldular. Yenilenen Kara Kartal'ın, sezonu çifte kupayla kapatma şansı nedir? Yüksek...
Hatta bu şans için normalde yüzde 70 bile diyebilirim ama belli ki F.Bahçe, Türkiye Kupası'nı kazanmak için mücadele ediyor. Esas hedefi kupa oldu F.Bahçe'nin, bu da biraz zorlayacak Beşiktaş'ı. Hatta Süper Lig'deki derbiye F.Bahçe çok farklı, genç futbolcularla falan çıkabilir. Derbide en fazla prestij mücadelesi yapacaklar, hafife alırsa şaşırmam. * Beşiktaş için kupa önemli değil mi? Elbette önemli. Ama Beşiktaş bu kupayı defalarca aldı. Başkan Demirören kupayı amcasına götürdü, babasına götürdü, evine götürdü. Yani Beşiktaş'ın kupa konusunda sıkıntısı yok. Sıkıntı, bu sene şampiyon olursa geçmiş yıllarda yapamadığı şeyi yapabilir. Nedir o? Bunu bir gelenek haline getirmek, F.Bahçe-G.Saray rekabetini bozmak! Eğer bunu beceremezse, üç büyüklerden biri olmaktan çıkıp, üçüncü büyük haline gelme tehlikesi artar.
* Beşiktaş, F.Bahçe'nin 12 maçlık yenilmezlik rekorunu kırdı. Bu rekor sezon sonuna kadar sürer mi? Bence rekor sürebilir ama beraberlikle puan kaybedebilir Beşiktaş. Mesala F.Bahçe derbiye asılmayacak. Ama F.Bahçe'nin en kötü haliyle ortaya koyduğu oyun sitili, benim Eskişehir maçında izlediğim Beşiktaş ile berabere kalmaya yeter. Mustafa Denizli, sonunda istikrar elde etmesi son derece kolay olan bir takımı, tuhaf biçimde istikrarsız bir futbola itiyor. Biz burada bir 11 yapsak ve "İşte bu takım F.Bahçe'yi yener" desek de; biliyoruz ki Denizli hiç tahmin edemeyeceğimiz bir 11'le maça çıkar ve yine 80 dakikayı heba edebilir. Ama F.Bahçe karşısında son 10 dakikada gol atma şansı, Eskişehir karşısındaki kadar yüksek olmayabilir. Asıl problem burada işte. * Bu hafta İnönü Stadı, son yılların belki de en kritik bir Beşiktaş- F.Bahçe derbisine sahne olacak. Beşiktaş açısından nasıl geçer? İşin beter tarafı, son yıllarda İnönü'deki F.Bahçe derbilerine bakıyorum da, Beşiktaş hep orada kaybediyor. Şampiyonluğu bile kaybetti. Denizli, çok ince hesaplar yapan bir teknik direktör. Aragones ise kalın hesaplar yapan bir hoca, acayip kalın çizgileri var. Hatta o çizgilerini Beşiktaş karşısında da, A.Gücü karşısında da değiştirmiyor. Denizli öyle şeyler yapabilir ki Beşiktaş için iyi olacakken, kötü olabilir. Mesela Yusuf ilk 11'de oynasa ve golü atsa, rakip takımlar o golü çıkartamazlar. Bobo'nun oynamadığı bir 11 olur mu diye sorsak, hepimiz "olmaz" deriz ama Denizli onu oynatmıyor. Serdar Özkan oynayacaksa eğer son dakikalarda oynamalı ve takım rakip kaleye gidemiyorsa bir son dakika gayreti olarak bu oyuncu sahaya dahil edilmeli. Bakıyorsun, Serdar Özkan banko oynuyor! Allah Allah... İbrahim Toraman, hep sağ kanat savunmacısı olarak çıktığı maçlarda hata yaptı. Eskişehir maçına bak, yine sağ kanatta oynadı; sağ kanat savunucusu Ekrem solda!
* Beşiktaş'ın karşısında iddiasız bir rakip var. Bu, siyah-beyazlıların konsantre olmasını zorlaştırır mı? Zorlaştırmasın artık ya! Şampiyonluğa gidiyorsun, kriz içerisindeki Türkiye'de bir elin balda, bir elin kaymakta! Yine de Beşiktaş'ın enteresan bir enerjisi var. Mustafa Denizli'nin de eskiye göre farklılıkları var. Denizli bu takımın kondisyonunu yükseltti, bütün hatlarıyla ileriye giden bir takım haline getirdi. Savumacıları bile önleri açık olduğunda koştur koştur rakip sahaya gidiyorlar. Ernst, çok akılcı oynuyor. Şimdi bu Beşiktaş, bu F.Bahçe kaşısında çok şanslı. * Mert Nobre ile senelik 2 milyon euro'dan üç yıllık anlaşma yapılması doğru bir hamle mi bu? Valla ben kendi takımımda bu kadar paraya Nobre'yi istemem. Nobre, Şampiyonlar Ligi'nde oynamak isteyen bir büyük takımın santrforu değil. Mükemmel enerjisi var, harika mücadele ediyor ama hepsi bu. Serbest vuruşu yok, gol vuruşu yok, bire biri yok, ileride top tutamıyor. Mehmet Yıldız'ın yaptığının yarısını yapmıyor Nobre ve senelik 2 milyon euro alıyor. Beşiktaş açısından Nobre kötü mü, hayır. Ama Türk futbolu açısından bakıyorsak, kaliteli futbol açısından bakıyorsak, takımlarımızın sözde değil özde iyi olmasını istiyorsak bu futbolculara bu kriz döneminde bu paraları vermek tuhaf! Belki çok özel anlaşmalar yapılmıştır, onu da bilemem.