Fatih Terim'den geriye... Kaybederken bile ülkeyi ayağa kaldıran bir adam resmi kaldı. Kibirli bir duruş. Doğrularının peşine takılan militarist bir yapı. Kendini asla teslim etmeyen ve gerektiğinde bitirimleşen teknik adamlık. Ve bol kepçe apolet dağıtılan bir ülkede, imparatorlukla en çok özdeşleşen bir adam kaldı.
***
Fatih Terim'den geriye... İsviçre maçının ödenmemiş borçları kaldı. Şifo Mehmet'i ateşe atan egoist duruş. Gösteriye İtalyan, hatalarına Fransız! Temsil ettiği değerleri yok sayıp, insani içgüdüleriyle hareket eden ve ani yükselişe geçen bireysellik. Terim eğitimi almış futbolcular. Sportmenliği tahrip eden yeni değerler kaldı.
***
Fatih Terim'den geriye... Medya için yutulacak lokma olmayı reddeden asilik kaldı. Ateşlerin tadını yanarak öğrenmiş tecrübe. Sıradanlığa tahammül edemeyen başkalık. Küçük insanlara bile büyük hayaller kurmayı öğreten. Harika bir simyacı kaldı. Fatih Terim'den geriye... Türk insanının unutamayacağı gururlu tablolar kaldı. Dünyada ciddiye alınan tek Türk antrenörü. Tarih kitaplarına yazılmış görkemli bir isim. UEFA Kupası... Asık suratıyla stresli ve gergin, gülümserken insanın içini ısıtan bir insan fotoğrafı. Harika bir aile babası kaldı.
***
Fatih Terim'den geriye... En çok güvendiğimiz anda, bizlere bıraktığı hayal kırıklıkları kaldı. Mizacının yakasını bırakmayan genetik mühendislik. Kendisine yenilen teknik direktörlük. Futbolcu seçimini kişiselleştiren hatalar. Hoş bir veda. Kişisel nefretini ortaya döken yazarların, intikam çığlıkları kaldı.
***
Fatih Terim'den geriye... İçeriden değil, dışarıdan baktığımız bir adam resmi kaldı. İçine kapanık bir duygusallık. Ayşegül Durukan ve Mustafa Sağyaşar şarkıları kaldı. Sizler bunu anlamazsınız. Onlar da bana kaldı.