Beşiktaş'ta krallar çıplak! Yumurtalar çiğ! Mustafa Denizli'nin talihle arası bozulduğu içindir ki. Tarihle de sözleşmesi bozuldu. "Önümüzdeki maçta patlayacağız." Hayallerle ip atlayan bir adamın, her enkaz yığınından sonra, yeni bir tepeyi işaret etmesi kimseyi şaşırtmıyor. Soralım Mustafa Denizli'ye. "Bu takıma ne verdiniz?" Ve yine soralım. "Ruhunu öldürdüğünüz takımdan neler aldınız?" Yılda 2 milyon euro mu? Yoksa daha fazlasını mı? Yorumculuk mevsiminde Ertuğrul Sağlam'ı işaret ederken, alfabedeki harfleri kullanıyordunuz da şimdi gitmeniz gerekirken, Mors alfabesi mi kullanıyorsunuz? İstifa mektubunu vestiyerde mi unuttunuz yoksa? CSKA bozgunundan sonraki Mustafa Denizli, takımın değil, bireylerin derdinde. "Nihat'ı kazanmak için elimizden geleni yapıyoruz" diyen bir teknik adamın, kimden yana olduğunu söylemeye gerek var mı? Nihat kazanacağı her şeyi kazanmış. Biraz da Beşiktaş kazansın. Denizli'nin canı mı sıkılır? Nihat'ın maçtaki yüz ifadesine bakın, uykusunu alamamış halde. Kendine bakmadığı, gün gibi açık. Ondaki bencillik tavan yapmış zaten. Durduğu yerde yaprak döken bir Nihat'tan bahsediyoruz. Mustafa Denizli bu adam için Bobo'yu takımdan kesiyor ve onun içler acısı haline de makyaj yapıyor. "Nihat'ı kazanmalıyız!" Beşiktaş'ın harcanan yıllarını, umutlarını kim karşılayacak? 5 milyon euro transfer ücreti alan birinin, sorumluluk alması gerektiğini kim öğretecek ona? Mustafa Denizli mi? Yorumcuyken acımasız eleştirmen, teknik patronken savunma avukatı! Ne güzel memleket. Nihat'ın yerinde gözü olmadığı için mi böylesine insaflı acaba? Taraftarın yakışıksız tepkisinde masumiyet aramıyoruz. Ama Mustafa Denizli'nin açıklamalarında, ne masumiyet bulabiliriz. Ne mantık. Eğer Nihat için kazanılacak bir şey varsa... Gidip Mustafa Denizli ile birlikte İzmir'de ortak bir otel açsınlar. Birlikte daha çok kazanırlar.