Enbüyük favori Takımın rayına oturma süresi dolduğunda herkes görecek ki Fenerbahçe "şampiyonluğun en büyük favorisi" olacaktır
Dünya Kupası hayallerini bitirdikten sonra tekrar ligimize geri dönüyoruz. Tepedeki iki takımın da maçları zor. Galatasaray ile Trabzonspor kötü gidişlerine "Dur" demek için kapışırken Fenerbahçe de Gaziantep deplasmanına çıkacak. Elbette kolay maç yoktur. Maçı kolay ya da zor hale sokacak olan teknik kadro ve futbolculardır. Fenerbahçe'de gidişat şimdilik iyi. 8'de 8 ile bir rekorun sahibi olundu. Haa "Böyle gider mi?" derseniz ben de "Bekleyip görelim" derim. Sahada futbolun gerekleri yerine getirildiği zaman bu takımın bileği kolay kolay bükülmez. Ama futbolda da "Her maç kazınılacak" diye bir madde yok. Gerek Daum, gerekse Alex konuşmalarında umut veya hayal dağıtmak yerine gerçeği vurguluyorlar. "Önemli olan sezon sonunda gülmektir" demekten dillerinde tüy bitti ama hâlâ "Ben şimdiden yazayım da Fenerbahçe puan kaybettiği zaman görürsünüz" diyenler var. Önümüzdeki fikstüre bakalım; Fenerbahçe, Gaziantep, Kayseri ve Eskişehir deplasmanına giderken diğer üç büyükle de (İnönü ve Trabzon deplasman) maçlar yapacak. Ve buralarda puan kaybedildiği zaman "Ben demiştim" diyenler çıkacak. Ne söylesek boş! Şu bir gerçek ki belki Fenerbahçe'nin göze hoş gelmeden kazandığı maçlar oldu ama o maçlarda da en azından mağlubiyeti hak ettiğini kimse söyleyemez. Her maç yediği haksız kartlar yüzünden de tam kadro sahaya çıkamaması da cabası. Takımın rayına oturma süresi dolduğunda Fenerbahçe'nin "Şampiyonluğun en büyük favorisi" olacağını söylüyoruz, başka da bir şey söylemiyoruz. Hepsi de bu.