Tuhaf bir maç oldu. Normalde Fenerbahçe'nin 6-7 farkla kazanması gereken bir 90 dakikanın son dakikasında atılan gol Fenerbahçe'ye 7'de 7'yi getirdi. "Tuhaf" dedim çünkü ilk 45 dakikada Antalyaspor'un attığı gol, Fenerbahçe kalesine gelen ilk top ve kaleci Volkan'ın eline değmeyen toptu. Bu 45 dakika boyunca Fenerbahçe'nin direkten dönen topları vardı. Fenerbahçe'nin oyuna ağırlığını koyamadığı maçları çok eleştirdim. Bu arada aldığı galibiyetleri de eleştirdim ama dün akşam Antalya'da en azından takımın 4-0'lık skorla devreyi bitirmesi gerektiğini düşenen futbolseverlerin düşüncelerine de saygı duyuyorum. Düşünebiliyor musunuz, rakip takımın kaleye gelen ilk topu gol olacak, sen de 4-5 tane direkt pozisyonları kaçıracaksın... Futbolda böyle bir şey yok. İkinci devre Gökhan Gönül sakatlandı, Mehmet Topuz sağ kanatta. Hiç işlemeyen Güiza'nın yanında Semih görev yapıyor ve de Brezilya Milli Takımı'ndaki disiplinden uzak Santos'un yerine ofansif anlamda Uğur Boral sahada.
Önemli olan sonrası Fenerbahçe biraz daha seyredilir hâl aldı. Daum'dan Özer'i de bu futbolcuların arasına katmayı düşünmesini istiyoruz. Tamam, son dakikada belki galibiyet geldi ama bunu daha öteye taşımak Daum'un elinde. Ama bunu yapmıyorsa kendisini eleştirme hakkı da biz de olacak. Çünkü Daum'un elinde bütün hamleleri yapabilecek futbolcu kadrosu bulunuyor. Önemli olan onları yerli yerinde kullanması. Mehmet Topuz, sağ bekte değil orta sahanın herhangi bir bölgesinde görev yapsın. Semih, kazanılması gereken maçların (zayıf takımlar için) Güiza ile çift forvet oynasın, ya da illa tek forvet oynatılacaksa o düşünülsün. Bence Fenerbahçe'nin önümüzdeki yıllarına imza atacak Özer'in, 18 dışında değil de ilk 11'de oynatılması gerektiğini Daum'un kabul etmesi gerekiyor. Fenerbahçe, neticede yedi yedilik rekoru egale etti. Ama bunlar önemli değil önemli olan bundan sonra yapılacak işlerdir. Dip not: Belki Alex için bir şey yazmadığımı düşünüyorsunuz ama geldiğinden beri Alex'i tek savunan yazar olarak bir şey söylemeye gerek görmüyorum. Gollerdeki payını herhalde herkes görmüştür, Alex'siz olmuyor.