Türk futbolu şu günlerde "Kaos"un tam göbeğine düşmüştür. Bir yanda Fatih Terim'in istifası, ardından yardımcıları ile alt yapı hocalarının topluca gönderileceği, bir TV kanalında gösterilen Hukuk Kurulu'nun "BİRA"lı karar toplantıları, düşürülen Ankaraspor'un gelecekteki akibeti ve de hakemlerin inanılmaz hatalarla dolu yönetimleri. İste sizlere kaosun ana hatları. Bu federasyonunun bu kaosun altından nasıl kalkacağını bilmiyorum. Ancak olayların çok güç çözülecek sorunlar olduğunu kolayca görüyorum. Bu arada bazı olaylar insanın gözünden kaçmıyor. Federasyon başkanının "İstifayı televizyondan öğrendim" demesine ben inanmıyorun. Terim istifa ettikten hemen sonra federasyonun istifa ile birlikte yardımcı hocalarının da gönderileceğini açıklaması benim düşüncemin doğrulunu gösterir.
Bursa'da siyasete hizmet Yeni bir teknik direktör elbet bulunacaktır. Benim düşüncem kesinlikle yerli antrenördür. Türkiye'de kendini ispat etmiş hocalar elbette vardır. Abdullah Avcı, Ertuğrul Sağlam ve Bülent Uygun'u hiçe saymak bana göre hata olur. Yabancılar sadece para almasını bilirler. Ben Türkiye'de başarılı bir yabancı bir hoca göremedim. Milli Takımımız yarın Bursa'da politikaya hizmet maçı yapacaktır. İki ülke arasındaki 100 yıla varan tatsızlık İsviçre'de olumlu noktalandı. Türkiye ve Ermenistan cumhurbaşkanlarının da izleyeceği maç için söylenecek en güzel şey olaysız, fair-play ölçüleri içinde geçecek bir maç olmasıdır. Maç için Bursa'da görülmemiş güvenlik önlemleri alınacaktır. Ancak Bursaspor seyircisinin yapacağı en güzel şey maçı kendilerine yakışır şekilde küfürsüz kavgasız seyretmeleridir. Maç ne olur diye sormayın sakın. Yensek ne olur, yenilsek ne olur der yazıyı bitiririz.