Önce Eskişehirspor sonra da Sturm Graz maçları Galatasaray'da bir takım taşları yerinden oynattı. Mesela "Bu takım kesin şampiyon olur" düşüncesinin yerine 'acaba olur mu' sıkıntısı geldi. Aziz Yıldırım bile kötü futbol oynayan Fenerbahçe'ye bakıp bakıp "İnanmış çocuklar. Bu sene şampiyon olacaklar" demeye başladı. Herkesin beğenisini kazanmışken, Galatasaray'ın berabere bitirdiği iki maç "imajına çizik" attırmıştı. Bütün bunları düşünen Galatasaraylılar, Ankaragücü maçını 'çok zor' olarak görmeye başlamıştı. Saatime baktığımda, oyunun 29. dakikası oynanıyordu. O dakikaya kadar Galatasaray'ın sadece bir tek ciddi pozisyonu vardı, o da direkten dönen topuydu. Devre sonuna vardığımızda da değişen hiçbir şey yoktu. Bu nasıl iştir bilemem! Ancak orta sahanın kötü olduğunu söylemek isterim. Ne Ayhan, ne de Mustafa Sarp gol olabilecek bir hücum organizasyonu yapamadılar. Arda ile Baros sahada yoktu. Hayalet gibi sahada dolaşan Elano ise emekli futbolcu giydi. Herkesin çok beğendiği Mustafa Sarp gitmiş yerine sanki sahte bir Mustafa gelmişti. Neyse fazla uzatmayalım; yakın zamana kadar herkesin beğendiği Galatasaray orta sahası kenar adamları ile hiç kimsenin beğenmediği bir takım oluverdi.
Yaldızları dökülüyor Hakem devrenin bitiş düdüğünü çaldıktan sonra, Galatasaray soyunma odasına giderken, herkesin birbirine sorduğu soru şuydu: "Acaba ikici yarı gol atıp Ankaragücü'nü yenebilir miyiz?" Bu sorunun cevabı zordu. Ankaragücü'nün Galatasaray'dan farkı yoktu. O da gol yemekten korkan bir takın havasındaydı. Al birini vur öbürüne yani!.. Bu arada ilk yarı ve maç sonundaki seyirci kavgaları çok çirkindi. İki takım taraftarına da yakışmadı. Galatasaray ikinci yarıya başladığında değişen fazla bir şey yoktu. Ancak Baros'un penaltı noktası üzerinden vuramadığı topun arkasından ah çekenler fazlaydı. Galatasaray'ın bitişi 6 dakikaya sığdı. 83. dakikada Murat, ardından Emre ve de Hürriyet, Cimbom'u yıkan "üç golü" atarken acaba içlerinde 'utanan kimse var mı' diye baktım. Ama göremedim. Üç maç önce başlayan felaket günleri ne zaman biter onu bilmek zor. Rijkaard'ın yaldızları dökülmeye başladı... Dikkat!..