Sahada Beşiktaşlı futbolcuların Denizlispor'la, tribünde ise taraftarların yönetimle maçı vardı... İki maçın sonucu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Moskova dönüşü kendine Beşiktaş taraftarı diyen bir grubun yaptıkları çok çirkindi. İnsanı futboldan ve taraftarlıktan soğutacak rezilliklerdi. Buna karşı yönetimin yapacağı birçok şey vardı.
Ama dün akşam ne gördük? İnönü tribünlerinde "2 Kupayı unutma, vefasızlık yapma" yazan bir pankartın açıldığını gördük! Bu yolla yönetime destek çıkılması tansiyonu bir anda ikiye katladı ve ortalığı yangın yerine çevirdi.
Çok kötü şeyler olabilirdi. Allah korudu! Kimse 2 kupayı unutmaz, değerini bilmemezlik etmez. Ama bu, yapılan yanlışları görmeyeceği anlamına gelir mi? Futbolcular öyle ya da böyle maçtan üç puan çıkardılar. Ama yönetim galiba hükmen mağlup!..
Bu maçta ilk yarının golsüz geçmesini tribünlerin yarattığı gerginliğe bağlayanlar oldu. Oysa Beşiktaş zaten beş maçtır gol atamıyordu. Bu kadar gol pozisyonu üretip golde kısır kalmak.. Neden?
Tribünlerin gerginliği futbolcuları da germiştir. Doğrudur ama bu etkiyi abartmamak gerekir. Siyah- beyazlıların gol kısırlığını buna bağlayan teknik adamlar ve yorumculara inanamıyorum. Beşiktaş gol atamıyor. Çünkü gol adamları formsuz. O kadar açık ki, bakın Nobre'ye, bakın Bobo'ya, Nihat'a... Hepsi dökülüyor. Üstüne üstlük Beşiktaş'ın gol pozisyonu yaratacak ayakları da sanki henüz lig başlamamış, hazırlık dönemi sürüyormuş havasındalar. Tabii garip olan şu...
Yusuf sezon başından beri ilk kez bu maçta Yusuf gibiydi. Ama Denizli Nobre'yi çıkartmak yerine ilk yarının en etkili top getiren adamları Yusuf ve Serdar Özkan'ı çıkarttı. Hem hiç dikkat ediyor musunuz? Doğru düzgün bir serbest vuruşu var mı Beşiktaş'ın? Oysa gollerin yüzde 40'ı serbest vuruşlardan geliyor günümüzde!
Yine de bu galibiyetle Beşiktaş karanlık tünelden nihayet çıktı diyebilir miyiz?
Düşünüyorum da... Rakip, ligin en zayıf takımlarından Denizlispor olmasaydı sonuç böyle olur muydu acaba? Düşünün, Denizli ne zaman Beşiktaş'ın sağ kanadından atağa kalksa Rüştü'nün koruduğu kaleye kadar gitti. Bu maç boyunca sürdü. Denizlispor forvetlerinin gol becerisinden yoksunlukları ve Rüştü'nün kurtarışları skor tabelasının değişmesini önledi.
Zaten bu maçın en güzel yanı, havaalanında yaşanan çirkinliğe hiç aldırış etmeden Rüştü'ye kaleyi koruma görevi verilmesiydi.