Beşiktaş'ın kötü gidişe bu maçla bir son vermesi bekleniyordu. CSKA Moskova da lig karşılaşmasında Zenit'e mağlup olmuştu. Doğrusu bu durum da ümidimizi artırmıştı. Neden ümitler boşa çıktı? Doğru... Fakat Beşiktaş'ın da en azından Zenit kadar iyi olması gerekiyordu! Neden olmadı? Bir... Beşiktaş'ın kadrosu zaten Süper Lig'de tökezliyor. Şampiyonlar Ligi içinse çok zayıf bir kadro! Bu gerçekle bütün Beşiktaşlıların yüzleşmesi gerek. İki... Geçen yıl takımını ateşleyen, başarıya inandıran hoca belli ki bu yıl aynı duyguları futbolcularına veremiyor. Üç... Söylemek istemiyorum ama Beşiktaş'ın (özellikle Holosko'nun çıkışından sonra) ne oynadığını, ne yapmak istediğini anlayan olacağını sanmıyorum. Onu da geçtim, mesela maçı seyreden herkes birinci dakikadan itibaren Krasiç'in böyle oynar ve tutulamazsa siyah-beyazlıları üzeceğini tahmin ediyordu. Buna karşı ne yaptı Beşiktaş kulübesi? Adam adama yaptırdı bir ara... Sonuç feci oldu tabii. _Öteden beri zorluk derecesi yüksek maçlar ve özellikle Avrupa için Beşiktaş'ın kadro kalitesinin zayıf kaldığını vurguluyorsunuz. Dün akşamki maç bunun açık göstergesi sayılabilir mi? Hem de nasıl! Bence Mustafa Denizli'yi de gizlice umutsuzluğa sevk eden şeylerden biri bu. Mustafa hoca zaten formsuz, bu belli. Ama kadroda böyle maçlar için yetersiz olunca... Örnek mi? Alın Nobre'yi. Çocuğun Allah'ı var; çalışıyor, didiniyor ama söyleyin, bütün bu çaba ne işe yarıyor? Kazandığı topların yine rakibe kaptırılmasına! Şut atamayan, top saklayamayan, dripling yapamayan ve bir topu ancak dört beş metre sonra kontrol edebilen bir santrfor, Süper Lig'de olur ama Avrupa'da olmaz! Bu kadar açık! Ki o santrfor takımdan gitmesin diye manejerine yalvardı, yakardı koca Beşiktaş! Ya da Rüştü... Rüştü yıllarca Türkiye'nin en iyi kalecisiydi. Ama düşünün; Beşiktaş Rüştü'yü, formdan düşmüş yedeği kaleyi almışken transfer etti. _Mustafa hocanın yapamadığı şey ne? Bunu anlamak için ne yaptığına bakmak gerek... Bir bakıyorsunuz, Bobo'yu veya Holosko'yu ilk onbirde sahaya sürüveriyor. Tabata bir marifet değil ama orta sahadaki varlığı hiç değilse ileri uçla savunmanın bağını sağlamlaştırıyor fakat bir bakıyorsunuz kulübede oturuyor. Geçen yıl açamadığı kilitleri Tello ve Yusuf'la açmıştı hoca. Bu yıl Tello ve Yusuf'u, Bank Asya Lig'in emektar orta saha oyuncuları gibi kullanıyor. Takım inançsız, hırssız. Var bir tuhaflık. _Bundan sonra ne olur? Ne yapması gerekiyor Beşiktaş'ın? Şampiyonlar Ligi'nde daha oynanacak çok maç var. Bütün dengeler değişebilir. Ama bunu değiştirebilecek bir takım haline gelmesi gerekir Beşiktaş'ın. Dün akşam Luzhniki Stadı'nda oynanan 90 dakikanın büyük bölümünde şöyle bir manzara gördük: Beşiktaş başında teknik direktörü, kalesinde kalecisi, kanatlarında bekleri olmayan bir takım! Bu noktadan daha iyiye gitmek kolay değil elbette. Yoksa nedir, eğri oturup doğru konuşalım: Galatasaray, Fenerbahçe, Eskişehir, Bursaspor, hatta Gençlerbirliği, dün akşamki CSKA'dan en azından beraberlik koparırdı!