Transferin son günü G.Saray'ın lig şablonu kesinleşti. Takımda forma bulma şansı zor olan isimlerle yollar ayrıldı. Bu bir gün olacaktı son gün oldu. Bakıyorum gönderilen isimler üzerinde hiç tartışma olmadı. Mehmet Güven, Yaser, Alparslan, Necati ve kaleci Orkun, kimseye gücenmesin. G.Saray forması onlara hep büyük geldi. Belki Orkun'un gönderilişi sürpriz oldu ama benim de tercihim yönetim gibi Aykut olurdu. Dürüstlüğü, efendiliği ve sabırlı oluşu kendisine beklemediği anda G.Saray'ın kapısını yine ardına kadar açtı. Genç Alparslan'ı bunlardan ayırıyorum çünkü o "pişsin" diye kiralık verildi. Daha ileriye gideyim, ben bu listeye Serkan Çalık'ı hatta Linderoth'u da eklerdim. Sakatlık bir futbolcu için olması gereken en son şey. Allah kimsenin başına vermesin kabul ama bu sakatlık olgusu sürekli hale geliyor yani durum müzminleşiyorsa kangreni bir yerden kesmek kaçınılmaz oluyor.
Ufuk çok iş yapacak Çünkü madalyonun öbür tarafından bakarsak bir türlü bekleneni veremeyen, kulüple dokuları uymayan oyuncular üzerinde ısrar etmek pek mantıklı olmuyor. Çoğu zaman bir başka kulüp bu tip futbolcuların yeniden doğuşlarına mecra olabiliyor. Bu yüzden G.Saray'ın bu hamlesini doğru buluyorum. Üç futbolcu verilip bir futbolcu alınır mı, tartışmasına girmiyorum. Eğer değerse bal gibi alınır. Ve ben Ufuk'un önce G.Saray, ardından da milli takım kalesinde yıllarını geçireceğine inananlardanım. Yapılan alışveriş için yönetimi kutluyorum. G.Saray'ın geleceği adına duvara önemli bir tuğla konmuştur. G.Saray'da artık un, şeker, yağ masa üzerinde. Ne kaldı geriye? Helva yapmak. Aşçı Rijkaard da bu işin üstadı. Kıvamını tuttursun da sezon sonu afiyetle güzel bir şampiyonluk helvası yiyelim, tadı da damağımızda kalsın.