Manisa karşısında uzun bir geceydi. Sahnede kötü futbol vardı, sahada berbat bir hakem vardı ve Fenerbahçe takımında kazanmak ruhunu askıya almış adam çokluğu vardı. Ama son 15 dakikada verilen mücadele, bedeni yorgun, yüreği dinç adamların kazanma resmiydi. Bir alınteri tutuşması. 85. dakikada gol yiyip de, kazanma duygusunu yitirmemek, önemli bir duygu. Ayrıca, kötü oynarken kazanmak da sanattır. Fenerbahçe geçen yıl bunu pek başaramazdı.
***
Yanlışların altını çizmek gerekirse... Gökhan Gönül'ün yokluğunda Bekir'le sağ kanada yama yapmak, talihsiz bir deneydi. Cristian'ın kaptırdığı top da, pahalı bir kumaşın orta yerinden yırtılmasıydı. Bekir, geçen yılki Yasin'i bile aratır. Gökhan Gönül'ün yokluğu Önder Turacı'yla da dolmaz. Çünkü transfere milyon euro'lar akıtılırken, "kötünün iyisi" diye bir mazeret olmaz. Takımın en güçlü halatı Gökhan Gönül'ü yokluğunda teşhis ederken, onun olmadığı maçlarda, Fenerbahçe önemli rakiplere böyle yakalanırsa, ağır bedeller öder. Ayrıca Roberto Carlos'un kimselere sezdirmeden, 90 dakikayı tamamlamak gibi bir duruşu vardı ki... Bazen en güçlü sanılan yerde, kof bir uçurum bekler takımı.
***
Emre'ye bakıyorum da, pozisyonları çapalayınca, maçın kaderini değiştirecek bir adam çıkıyor ortaya. Ama aynı Emre'de her faul pozisyonundan sonra, rakibe kafa tutmak gibi, gereksiz bir enerji tüketimi başlıyor ki, bunun adı "rahatsızlık!" Oysa sahadaki er kişi dilsiz olur. Çünkü fauller de oyuna dahil! Emre'nin de iyi becerdiği fauller! Şunu hiç kimse inkâr etmesin, Emre, Hagi'nin ve Fatih Terim'in öğrencisi. Eski alışkanlıkları terk etmek de, pek kolay olmuyor kuşkusuz.
***
Kazım dolaşık yumak. O kadar sorumsuz ve laçka bir havası var ki, bazen "Bu adamın bir kulaklığı eksik" diyorsunuz. Sahanın ortasında müzik dinleyip, keyif çatması için. Nasılsa kulağını çeken yok ya, o yüzden başına buyruk havayı sürdürüyor. Gecenin adamı kaleci Volkan'dı. Hayati toplar çıkardı. 4 haftanın refleks kralı Volkan Demirel zaten. Ama ne varsa Alex'de vardı. Herkesin söndüğü zaman dilimlerinde yine o yandı.
***
Bir gerçek var. Gecenin içinden 3 puan çıktı ama... Fenerbahçe'nin bütün sırları da açığa çıktı. O yüzden bu takımın yarından tezi yok kendisini onarması zorunludur.
***
Fenerbahçe'nin 30 Ağustos kutlaması, futbolun sadece futbol olmadığının... Ve büyük futbol kulüplerinin, maç kazanmaktan çok daha anlamlı görevleri olduğunun resmiydi. Fenerbahçe bunu, yine ve yeniden gösterdi. Tarih, sadece futbol maçlarıyla yazılmıyor çünkü.