İlk 5 geçiliyor. Keita sol tarafta aldı topu. Ankaralılar şöyle düşünmüşler; 'Biz bunları topu kaptıkları yerde sıkıştıralım aga! Dönmeden basalım!' Tamam iyi düşünce, Galatasaray gibi bir takımla oynuyorsan ilk düşüneceğin şey bu olmalı, boş alan bırakmamak ve iyi sıkıştırmak. Ama Keita şöyle yaptı o 'sıkıştırıcı arkadaşlar'a; 'Ben kalmiim aga!' Neler yaptı neler... Hele topu çizgi üzerinde yakalayıp ters ayağıyla verdiği bir pas var, eridik bozkır sıcağında... Çok mu amiyane oldu? Hayır. Eğer Galatasaray'ın ve Keita'nın yaptıklarını kaşı kalkık bir 'ciddiyetle!'anlamlandırmaya kalkarsanız abes olur. Gerçekten abes olur. Arda, Elano, Keita ve Baros başka türlü bir hikkahramanları çünkü. 'Sihir!' Onları bu kelime tanımlayabilir ancak. Sarı-kırmızılı ekip yıllar sonra böyle bir 'sihir' yakaladı işte. İlk dakikalarda hepimizin izlediği şey buydu işte. Bir iki tehlikeli atak geçiştirildikten sonra -ama Keita ağırlıklı- atakları sıklaştı Galatasaray'ın. Senecky'nin müthiş plonjonu olmasa ilk golü geliyordu maçın. Ancak Elano biraz ağır kalıyor gibi arı misali çalışan Ankara ekibi karşısında. Orta saha Ayhan gibi bir toplayıcı-taşıyıcıyı arıyor. Mesela Kewell olsa daha iyi olacakmış gibi...
Galibiyetin anatomisi İlk yarı için şu söylenebilir; orta sahayı erken geçmek ve ileride çoğalarak oynamak ve bu oyunu tutturup önce erken ardından çok gol bulmak. Dinlesen kulağa hoş geliyor. Yazınca da hoş duruyor ama ileri uç adamları ilk 45 geçilirken Galatasaray hanesine 'gol' sayısı yazdıramadılar. İkinci yarı daha diri Ankara. Top taşıyor ama Galatasaray defansı karşısında eriyorlar. Onların da açmazı bu. Sarı-kırmızılılar Kewell'ı ve Nonda'yı dahil ettikleri andan itibaren rakiplerinin üzerine gitmeye başlıyorlar sıklıkla. Arda biraz daha 'oynamaya' başlıyor. 70'te taşıdığı topu Nonda iyi kullansa gol olacak. Ama sayı Rijkaard'ın kenarda beklettiği Kewell'dan geliyor; Avustralyalı bir Arda asistinekornerde- ön direkten yapıştırıyor kafayı. Olacak olan oluyor ve bu kez Nonda, 'sihirbaz'ın asistiyle buluşuyor ve akıl dolu bir gol atıyor. Sayısı önemli mi? Hayır! Önemli olan bir galibiyetin anatomisi üzerine düşündürdükleridir bu maçım...