Sonda yazacaklarımızı ya da söyleyeceklerimizi hemen şimdi ortaya dökmekte kesinlikli yarar var... 1 - Son on senede bir buçuk milyar dolara yakın parayı su gibi harcayan özellikle Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın bu sezon yaptıkları transferlere bakıp şunları söylemek hakkımızdır: "Kurmuş olduğunuz bu yılki kadro, takımlarınızı en az yarı finale çıkartacak kadar güçlüdür." 2 - Yıllardır bir sente ihtiyacımızın olduğu günlerde bile transfer giderleriniz insanın kafasını üşütecek kadar çoktu. Adam alırken doları öde, sonra da aynı adama buraya uyum sağlamadı diye geri gönderirken transfer parasına yakın dolarları tazminat olarak cebine koy; güle, güle de... 3 - Başbakanımız Tayyip Erdoğan sizleri uyardı. Bütün gözler üzerinizde. Ne dedi Erdoğan: "Yabancı transfere sınır gelecek. Türk gençlerini yetiştirin."
Daha iyi kura olmaz Şimdi, dikkat edin devlet demek sizleri yakın takibe aldı. Hemen hatırlatalım: "Transferi serbest bırakın, Avrupalılar ile aynı seviyeye gelelim" masalını unutun. Galatasaray UEFA ile Süper Kupa'yı aldığında, takımda üç yabancı oynuyordu. Gerisi ise alt yapıdan gelmişti. Demek ki Türk futbolcusu ile bu işler oluyormuş. 4 - Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi bir kenara koyup Galatasaray'ı yazmak istiyorum. Cimbom çekebileceği en iyi kurayı çekti. Rakipleri kimmiş Aslan'ın; Yunan Panathinaikos, Rumen Dinamo Bükreş, Avusturya'dan Sturm Graz. Öbür gruplarda kimler var: Valencia, Hertha Berlin, Villarreal, Lazio, Fulham, Werder Bremen, PSV Eindhoven, Celtic, Hamburg ve Everton gibi en kaliteli takımlar. Rakam yazıp fazla uzatmaya gerek yok. Daha güçlü takımlardan kurada kurtulan Galatasaray, rakibi olan üç takımı eleyip yarı finale kadar gidemezse başkan dahil tüm yöneticilerin yapacağı tek bir şey kaldı: O da istifa etmek.