Radyospor'da Fotomaç İddaalıyız programımızda Galatasaray- Macabbi Netanya maçı ile ilgili yorumumda, şeytanın avukatlığını yaparak hem galibiyetin hem de maçta üstün bireysel performans gösteren Aydın, Nonda ve Keita'nın performanslarının çok fazla abartılmasının doğru olmadığını ve övgüler konusunda frene basılması gerektiğini söylemiştim. Çünkü karşıdaki takım oyuncuları ne pozisyon almasını, ne kafaya çıkmasını ne de savunmanın temel prensiplerini çok iyi bilen oyunculardan oluşuyordu. Bu nedenle Gaziantep'in yaz sıcağında dişli bir takım karşısındaki puan mücadelesinde Galatasaray ve oyuncuları değerlendirmek çok daha sağlıklı olacaktı. Nitekim Galatasaray takım olarak maça vasat bir oyunla başladı ama ilk 20 dakikada klas bir Arda golü ve duran top organizasyonu ile çok kolay şekilde 2-0 öne geçti. Bu goller sarı-kırmızılı takımı bir anda duraklattı ve ev sahibine hamle fırsatı verdi. Gaziantep ilk yarı bitmeden golü buldu. Bu goldeki savunma hatası ve topun önünde hiçbir futbolcunun blok oluşturamaması önemli bir zafiyet olarak dikkat çekti. (Sarp kovaladı ama sonra bıraktı. Ayhan basmadı. Hakan şut sırasında topun önüne atlayacağına sırtını döndü). Netanya kahramanı Aydın ise ilk yarıda hiç yoktu. İkinci yarıda oyuna, önde olmanın da verdiği savunma psikolojisi ile, tutuk başlayan konuk sarı-kırmızılı ekip bir türlü ısıran ataklar geliştiremiyordu. Isırır gibi olan ilk atağı yapan Keita, fiziki yetersizlik nedeniyle, oyundan alınan ilk isim oldu. Taze Kewell'ın girişi de hücum organizasyonlarına çözüm getirmedi. Yardımlaşma iyice azaldı. Baros- Nonda değişikliği de hemen hemen ilaç olmadı. Sadece Arda bireysel olarak parlamalar gösterdi ancak doğru tercihler yapmadı. İlk doğru tercihinde ise Nonda golü atmakta zorlanmadı. Penaltıya neden olan Sabri ise skoru belirleyen adam oldu. Gözlerim Uğur'u aradı. Ayhan en göze çarpan isimdi. Galatasaray sadece "idare eder" dedirtti.