İnsanlar işlerini iyi yaparlarsa Allah da onlara yardım ediyor... Galatasaray, sezonu en erken açan takım olarak başlarda yadırgandı belki ama aslında en büyük şans da bu oldu... Hoca yeni, pek çok oyuncu yeni ve en önemlisi futbol mantalitesi ve saha içi sistemi yeni... Değişim ve adaptasyon için cidden süreye ve hazırlığa ihtiyaç var... İşte geçen sezonun acı mirası bu sezon başının en büyük armağanına dönüştü... Rijkaard kendi sistemini ve felsefesini oyuncularına anlatabilmek için hem daha çok süreye sahip oldu, hem de dişine göre rakiplerle Avrupa maçları oynayarak test etme imkânı buldu... "Sizin şer bildiklerinizde hayır, hayır bildiklerinizde şer vardır" diyor ya yüce yaratıcı... Aynen onun gibi... Erken açmanın sıkıntılı başlangıcı coşkulu bir yolculuğa dönüştü... İşte yine bir şans daha... Estonya ekibi Tallinn de bu süreçte karşılaşılabilecek en iyi rakip... Dişli maçlara geçmeden, Süper Lig'in henüz başında tolere edilebilecek kayıp şansı varken yapılan bu maçlar, 'Total Futbol' uygulamasının yerleştirilmesi açısından müthiş artılar...
Rijkaard'ın adaleti Üstelik Rijkaard'ın adaleti de kendini o kadar çabuk gösteriyor ki! Alınan onca yıldız futbolcuya karşın iyi mücadele eden Aydın'ı kazanması takım içinde alın terine verdiği değeri de gösteriyor... Gaziantep maçına gelince... Galatasaray üst üste maçlar oynayarak istim üstünde... Gaziantep ise geçen yılın kareleriyle hafızalarımızda... Ev sahibi takım için maç daha zor geçecek... Netanya maçındaki futbolu rakibin zayıflığına bağlayanları büyük hayal kırıklığı bekliyor... Bence Galatasaray bu maçı rahat alacak, o kadar iddialı konuşuyorum... Elbet skor tabelasında her zaman sürpriz olur ama sarı-kırmızılı takımın yeni denkleminde Gaziantep'in hocası olmak istemezdim... Hangi oyuncuya ne tür önlem alabilir ki? Alsa bir dert, almasa daha büyük bir dert... Üstelik, kaliteli ayakların artmasıyla yükü azalan ve verimi artan bir Arda gerçeği de ortada duruyor... Zevkli ve renkli bir maç olacağı kesin...