Rijkaad'ın Kazakiztan'a götürdüğü takım kadrosunda da, ilk 11'de sahaya sürdüğü oyunculardan da anlaşılıyor ki, hâlâ hazırlık kampı anlayışı ve arayışı devam ediyor... Maç öncesi kadroyu tahtaya yazdığında sarıkırmızılı oyuncular Tobol maçını teknik sorumluları gibi ciddiye almamışlardır... Dır diyorum böyle olduğu zaten sahada ortaya konan futboldan da çok belli oldu. Hele daha sahaya çıkan takımın nasıl oyunculardan oluştuğunu anlamadan gol yenince ilk on beş dakika şaşkın ördekler sahada dolaştı durdu... İlk çeyreğin sonunda hepsi sırtlarındaki formanın ne olduğunu hatırlatan Ayhan'ın çabalarına eşlik etmeye çaba gösterdiler... Sadece çaba gösterdiler... Ben Rijkaard'ın genel tercihine saygı duymakla beraber kampın en dikkat çeken genç oyuncusu Emre Çolak'ın sahada olmayışını anlayamadım...
Neden forma giyiyorlar! Yine anlayamadığım bir başka nokta, belki de son kez on bir şansı bulan genç oyuncuların kendilerini göstermek için istekli olmayışlarıydı... Aydın, Yaser, Alparslan, Erhan "Neden forma giymiyorlar?" sorusunu soranları mahcup ediyorlar... Rijkaard gibi gençleri değerlendiren bir hocaya rağmen şanslarını kötü kullandılar... Arda ve Baros'un sahaya adım atmaları maçı normale çevirdi... Rijkaard'ın sistemi ile ilgili bariz olan gerçek pas trafiğinin arttığıydı... Yedek takım yerine aslar sahada olduğunda renkli bir futbol seyredeceğimizi söyleyebilirim... Sezon önü facialarını son yıllarda çok fazla yaşadığımız için pek söylenmese de bu seri ile ilgili hafif bir tırsıklık yaşanıyordu. Erken gole ve kırmızı karta rağmen avantajlı bir skor ile dönülmesi Rijkaard ve öğrencilerine avans sağladı.