Şampiyonlar Ligi öteki adıyla Devler Ligi'nde başarılı olmanın koşulu, bu arenada savaşabilecek kadroya sahip olma gerçeğidir! Şu da bir gerçektir ki Beşiktaş, bu kadrosuyla gruptan çıkamaz! Aksayan bölgelere "üst kalite"de takviye yapılmazsa alınacak puan 1-4 arasıdır, bu da Avrupa Ligi'ne düşme demektir! Bu ligde de başarıyı yakalamak o denli kolay değildir. Başarı için güçlü kadro, güçlü kadro için güçlü transfer esastır! Avrupa'da ses getirecek futbolcular alınmalıdır. Alman ön libero Michael Fink, Turkcell Süper Lig için Ernst'le birlikte orta sahayı dinamik şekilde tutabilir, zirve yarışında büyük katkı da yapabilir. Ancak Devler Ligi için yeterli değildir. Mevcut kadroda Fink kadar da katkı yapamayacak futbolcular var. Örneğin Delgado, Zapotocny, Cisse... Doğru kararla elden çıkartılan Gökhan Zan (Gaziantepsporlu İsmail Köybaşı için takasta kullanılabilirdi).
Kanatlar güçlendirilmeli Gökhan Zan (gibi) ağır, tek hamleli olan, oyun başlatma yeteneği olmayan Zapo'nun, yer alacağı savunma, Devler Ligi'nde çok pozisyon verir. Zan ve Zapo gibi gönderilmesi gereken Delgado, güçsüz fizik yapısıyla elverişli durumdaki arkadaşına pas verme yerine, 2-3 rakibinin üstüne giderek, pozisyon öldürme alışkanlığıyla Beşiktaş'ın evine erken dönmesinin sorumlularından olur. Eve erken dönüşü önleyecek önlemlerden biri de kanatların güçlendirilmesidir. Devler Ligi'nde Bobo (satılmazsa), Nobre, Holosko, Tello kapasiteleri ölçüsünde dikkat çekebilirler. Özellikle Holosko ve Bobo, tutturabilecekleri performanslarıyla öne çıkabilirler. Bundan kuşku yok! Kuşku Bobo'nun satışı sonrasıdır! Bir parantez, savunma oyuncusu Servet'in Marsilya'ya 8 milyon euro'ya verildiği piyasada golcü Bobo'nun ederi 10 milyon euro civarıdır! Sambacının yerine daha iyisi alınırsa sorun olmaz! Sorun, Devler Ligi için belirlenecek stratejidedir...