Tarih üçüncü kez tekerrür etti... Üç yıl önce olduğu gibi Beşiktaş, İnönü Stadı'nda Fenerbahçe'ye yine 2-1 yenilerek, şampiyonluk yolunda tökezledi... Bu yenilgi, disiplini bozan stresi çağırınca şampiyonluk şansı üçüncü kez çıkmaza girdi! Aslında Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'ye takılabileceğinin sinyalini, gündüz Sivasspor'un Gaziantep'te aldığı yenilgi vermişti. Çünkü Sivasspor'un yenilmesi, Beşiktaş'ı kamçılamayacak, tersine rehavete sokacaktı... Nitekim beklenen oldu. Bu yenilgi, şampiyonluk yarışında Trabzon'u yeniden devreye soktu, Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi şansını ise tehlikeye attı. Fenerbahçe maçının kaybının artı sebebi Denizli'den geldi! Mustafa hoca, Bobo ile Holosko'ya gol pasları atacak Yusuf'u 45 dakika kulübede tutarak, bu işi beceremeyen, yetenekleriyle verimliliği uyuşmayan, bencilliğiyle takım oyununu bozan Delgado'yu oynattı... Büyük umut bağlanan (!) Delgado, Tello ve Bobo'nun, kritik maçların kurtarıcıları olamamaları da Beşiktaş'ın zirveyle bir türlü kucaklaşmamasına sebeptir! Zan'ın, Semih'in golle sonuçlanan pasına engel olamaması İnönü'de üçüncü Fener yenilgisinin bir başka nedenidir...
Fırsat kaçırıldı! Şampiyonluk şansı elbette sürüyor. Ancak stresle sonuçlanan rehavet ve dereyi görmeden paçayı sıvama yanlışı bırakılmazsa şampiyonluk altıncı yılda da hayal olur... Sivasspor'un son haftalarda girdiği stres, Beşiktaş'ın kalan dört maçındaki motivasyonuna katkı yapacaktı... Bu fırsat kaçırıldı... Şampiyonluğa çıkan köşe maçları Sivasspor ve Bursaspor maçlarında olduğu gibi Fenerbahçe maçında da şampiyonluk sorumluluğunun ağırlığını Beşiktaş, stres ve disiplinsizliğe dönüşen rehavetten ötürü taşıyamadı! Ligin tepesinde ve dibinde disiplinden kopmayan, strese, rehavete girmeyen takım, "kazanan" olacaktır...